Peki İnsan’ın eylemleri neye göre belirlenir? Bir kişinin eylemini/davranışını belirleyen, onun Asl’ını teşkil eden şeyler, bir Fonksiyon’a benzer. Eylem ise bunun bir “yayılımı ve açılımı” gibidir.
Ayrışma veya Çözülme, Birlik hâlinin bozulmasına verilen addır. Yani Birlik İlkesi’nin kısmî tezâhürünü oluşturan koşulların bozulmasıdır.
Aydınlık Yorumcu “şu ânı” anlayandır, anlamlandırandır. Anlamak ve anlamlandırmak İlim’dir. Demek ki “şu ânın yorumcusu” Âlim’dir.
Müteşâbih ayetler, bu “benzerlik”lerden yola çıkarak, Teşbih Sanatı ile kendilerini meydana getiren İlke’lere işaret ederler.
Bilmek İnsan’lar ve İnsan Toplulukları için hayâtî önem taşır. Keza bilmek, olmaktır. İnsan, bilerek ve bilinçlenerek İnsan’laşır.
Bu yazıda Zihin kavramı ile ifade ettiğimiz şeyi açıklamak istiyoruz. Yani Zihin kavramı ile anladığımız ve yazılarımıza dahil ettiğimiz anlamı.
“Saat’in tersi yönde dönüş”, “Zaman’da Gerisin-Geri Dönüş”tür ve Zâhir’den Bâtın’a, Dış’tan İç’e, Yüzey’sel olandan Derûnî olana yönelimdir.
Nicelik’in Asl’ı Nitelik’tir. Bu yazıda bunu açıklamak istiyoruz.
İlâhî Rahmet ki Kişi’yi İnsan’laştırıp, hür ve özgür kılar. Özgür olan, köle olmayandır. Demek ki Kölelik’in esasları Özgürlük’ün esaslarını dışlar ve onun bir “tersi”dir.
Anahtar Kavram’lar olarak ifade edebileceğimiz İlke’ler varoluşları gereği Varoluş'un farklı katmanlarında müşahede edilebilir.