Olasılık ve İstatistik Epistemolojisi – 5

Şimdi de Olasılık’çıların “rastgelelik” kavramı ve “rasgele değişken” ile ne kastettiğini anlamaya çalışalım.

“Rastgele” Düşüş

Şunu açıkça belirterek başlayalım: Geleneksel bakış açısına göre, “rastgele” gerçekleşen hiçbir şey yoktur. Tüm zuhur, Metafizik İlke’lerin tecellisi ile vuku bulur, ki bu da bizi “sebepsiz hiçbir Olay’ın vuku bulamayacağı” gerçeğine götürür.

Fakat şunu söyleyebiliriz: “Ben, İnsânî Sınır’larımdan ötürü, bu Olay’ın altında yatan sebepleri/hikmeti idrak edemiyorum.”. Bu durumda özellikle vurgulayarak söylüyoruz ki: Bu bizim İnsânî Sınır’larımızdan kaynaklıdır.

O zaman, şimdi de Olasılık’çıların “rastgelelik” kavramı ve “rasgele değişken” ile ne kastettiğini anlamaya çalışalım.

Olasılık’çılar, Zaman’ın Seyr’i ile, kendi kontrolleri dışında vuku bulan, yani Mekân’da meydana gelen Olay’ları, sebeplerini idrak etmedikleri ve edemedikleri takdirde “rastgele” olarak isimlendiriyorlar. Ekleyelim ki, burada “Olay” ile gene onların anladığı anlamı ifade ediyoruz. Bu durumda “karşılaştıkları” veya “gördükleri” herhangi bir şey Olay, bu anlamda kullandığımızda aynı türden Olay’ların toplamı da Olay Kümesi’ni (veya Olay Alanı’nı) oluşturuyor.

Bu Olay’ların Olay Alanı’naoranına ise Olasılık diyorlar. Bir Olay’ın “gerçekleşmesi” ise onların düşüncesinde (veya hayâlinde) bu Alan’a “rastgele” bir “düşme” [“fall”] olarak isimlendiriliyor. Sonra bu Belirlenim’ler nicelik’ler ile ifade edilip, bunların arasında oran, mesafe ve alan hesapları yapılıyor.

Eğer tüm bunların bir faydası dokunacaksa bile, bahsettiğimiz gibi ancak nicelik ve madde alanına yönelik bir “fayda” olabilir bu. Çünkü gerçekten de “nicelik alanı”na ait şeylerin, kendi unsurları ve birbirleri arasındaki oran, mesafe ve alanların hesaplanması tabiîdir. Gerçek problem şu ki; bu hesapları yapanlar, aynı zamanda nitel unsurları da bu şekilde “hesaplamaya” çalışıyorlar. Ve yaptıkları işin bir Sınır’lar çizme işi olduğunu da idrak edemedikleri için, nitel unsurları bu şekilde Sınır’landırmanın, kendi Gerçeklik algılarını tahrip ettiğini de idrak edemiyorlar. Böyle bir Sınır’landırma eyleminin altında yatan ego-merkezcil, hatta narsist diyebileceğimiz (en azından belli durumlarda) bir bakış açısının yattığını da, belki de fark edemiyorlar.

19.11.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir