Tabiat içerisinde meydana gelen (her şey) kendi içerisinde tutarlıdır ve kendi özünden gelen mantığına haizdir.
İlksel Ateş, tüm Sanat dallarında karşımıza çıkan Kozmik bir olgudur.
Şifacı ve Zehirleyici birbirinin tersi işlevler sergilerler. İkisi de ortak bir unsur olarak, “bileşenlerin bilgisine” sahiptirler. Bu sebepten, onları Simyager’in Aydınlık ve Karanlık kutupları olarak düşünebiliriz.
Sembolik Dil’de, İlham, Üçgen ile temsil edilir. Bu aynı zamanda Yükseltici Unsur olan Ateş’e tekâbül eder. 3 sayısının tabiatı da, İlham’ın tabiatına işaret eder.
Kendini Gerçekleştirme, her varlıkın Öz’ünden gelen bir dilektir. Böylece Bireyleşme İlkesi gereği; Logos, Materia üzerinden tezâhür eder ve Nitelik’ler sayılabilir olan üzerinden açığa çıkar.
Beşerî otoriteye isyan, bir reddiye eylemidir ve belirttiğimiz Yanlışlama Metodu’nun esasını oluşturur.
Simyager ve Yazar, birbirine benzer; hatta geniş anlamda ele aldığımızda ikisi aynı anlamı taşır: İkisi de Dönüşüm’ü görmek ister.
Gözlem ise açıkça İnsan tarafından gerçekleştirildiği ve ondan “ayrı” düşünülemeyeceği için, İnsan Kendi’sini anlamadan Kozmos’u da anlayamaz.
Bireyleşme İlkesi, sadece özel beşerî varoluş koşullarından ziyade, Ontolojik bir İlke’yi ifade eder. Tecelli sürecinde, Nitelik’ler Nicelik’e yansır; yani Logos, Materia’ya Şekil verir.
İnsan kurduğu zaman buna hayal deriz, Hakk kurduğunda ise buna Realite/Gerçeklik deriz.