Gözlem ise açıkça İnsan tarafından gerçekleştirildiği ve ondan “ayrı” düşünülemeyeceği için, İnsan Kendi’sini anlamadan Kozmos’u da anlayamaz.
Bireyleşme İlkesi, sadece özel beşerî varoluş koşullarından ziyade, Ontolojik bir İlke’yi ifade eder. Tecelli sürecinde, Nitelik’ler Nicelik’e yansır; yani Logos, Materia’ya Şekil verir.
İnsan kurduğu zaman buna hayal deriz, Hakk kurduğunda ise buna Realite/Gerçeklik deriz.
Gölge de bir Arketip’tir; bir yorum olarak, diyebiliriz ki Benlik’imizin karanlık ve zararlı (olabilen) yönüne işaret eder.
Bir Mekr, yani “kurulan, tasarlanan, örülen şey” tanımına tam olarak uyan, bir Düşünce Sistemi olarak da anlaşılabilir.
Bu yazıda Kral Midas Arketip’ini yorumlamak istiyoruz.
Zaman’ın Biriktirdikleri, giderek “yoğunlaşır” ve “katılaşır”.
İlerlemeyen, yürümeyen, seyretmeyen ve okumayanın üzerinde tortular birikir.
Bir Model’in ne olduğundan bahsetmiştik. Şimdi Olasılık oranlarının Mühendislik Modelleri’nde nasıl kullanıldığından bahsedelim.
Vahiy, tezâhür eden İlâhî İsim’in, Arketip’in bilgisini ilettiği için, “çok yönlü yorumlanabilirlik”e sahiptir.