Anlatı’da Birlik ve Tek-Biçimcilik

Karşıtların çarpışması yok ise, yaşam bitmiş demektir. Bu düşünce hareketi, aynı zamanda Hakikat Anlatısı’na Canlılık’ını veren şeydir.

Karşıtların çarpışması yok ise, yaşam bitmiş demektir. Bu düşünce hareketi, aynı zamanda Hakikat Anlatısı’na Canlılık’ını veren şeydir. Sahih (Metafizik) Geleneksel eğitim, Kişi’nin Kendi İç’ine dönerek, karşıtların bir sentezini oluşturmasını ödevler. Böylece, aktif bir mücadele ve bilgi üretimi söz konusudur. Hakikat, Tek-Bir olduğuna göre, her sahih tefekkür, Vahy’in rehberliğinde, aynı Hakikat’in çevresinde döner. Kişi’lerin özgün sıfatlarına göre, anlatım tarzında farklılıklar görülse de, Anlatı’nın Asl’ı aynıdır. Böylece Bir Olan Hakikat, kendisini sayısız özgün çeşitlerde ifade eder.

Tek-biçimci ve “standardize edilmiş” Anlatı’larda ise, işler tam tersine dönmüştür. Anlatı tarzı, tek-biçim ile kısıtlanmıştır; fakat bu tek-biçim ile ifade edilenler aynı Öz’ü paylaşmaz. Hakikat’in Birlik’inin yerini, Biçim’in Sabitlik’i almıştır. Biçim’deki bu Sabitlik, karşıtların çarpışması ve ahenginden doğan düşünce hareketinin özgünlüğüne ve özgürlüğüne ket vurur. Yok eder, diyemeyeceğiz; fakat Biçim’in Asl’ın önüne geçmesi gibi olumsuz bir duruma sebep olur.

İnsanların, bir Yazı’da düzen ve tertip görmek istemeleri anlaşılabilir. Fakat bu Düzen, ancak Yaratıcı Kaynak’tan Kendi’liğinden doğarsa, Yazı’da Özgünlük ve Bütünlük sağlanır. Sonuçta, Kelime’ler birer tuğla değildir.

04.03.2024

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir