Skip to content
Simyager ve Yazar, birbirine benzer; hatta geniş anlamda ele aldığımızda ikisi aynı anlamı taşır: İkisi de Dönüşüm’ü görmek ister.
Burada bir kimlik/tavır söz konusudur ki, özne-nesne probleminin temelini oluşturur.
Gözlem ise açıkça İnsan tarafından gerçekleştirildiği ve ondan “ayrı” düşünülemeyeceği için, İnsan Kendi’sini anlamadan Kozmos’u da anlayamaz.
İnsan kurduğu zaman buna hayal deriz, Hakk kurduğunda ise buna Realite/Gerçeklik deriz.
Zaman’ın Biriktirdikleri, giderek “yoğunlaşır” ve “katılaşır”.
İlerlemeyen, yürümeyen, seyretmeyen ve okumayanın üzerinde tortular birikir.
Vahiy, tezâhür eden İlâhî İsim’in, Arketip’in bilgisini ilettiği için, “çok yönlü yorumlanabilirlik”e sahiptir.
Şimdi de, Modern kafa yapısını oluşturan düşünce akımlarından birisi olan İkicilik’ten (Dualizm’den) bahsedelim.
Kilise Zihniyeti, boyunduruğu altına aldığı ve köleleştirdiği Zihin’lere “sözde hakikatleri” vâzetmektedir.
Varlık’a bağlanamayan (râbıta edemeyen) varlıklar, anlamlarını yitirirler.
Deneyiminizi daha iyi hale getirmek için bu web sitesinde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz.