Kilise Zihniyeti

Kilise Zihniyeti, boyunduruğu altına aldığı ve köleleştirdiği Zihin’lere “sözde hakikatleri” vâzetmektedir.

Papalık Kompleksi’nin, dünyevi iktidar unsurlarına dayanarak, “nedenler zinciri”nde nasıl bir engel teşkil ederek ilk Var-lık argümanına dönüşü, ona bağlanan yolu nasıl “kapattığından” bahsettik. Böylece Kilise Zihniyeti, boyunduruğu altına aldığı ve köleleştirdiği Zihin’lere “sözde hakikatleri” vâzetmektedir. “Gerekli gördüğü” (!) takdirde, bu “sözde hakikat”leri, “yenilenmiş” biçimde tekrar vazetmektedir.

Kilise’nin, Rönesans ile sarsılan otoritesi, Kilise Zihniyeti’nin önünü kesmemiştir. Rönesans ile yapılan “devrim”, sadece bu “nedenler zinciri”nde oluşturulan engeller için, yeni Sınır’layıcı Kurum’lar meydana getirmiştir.

Bu dönem ile birlikte, yeni bir otorite unsuru olarak beliren Batılı Üniversite’ler, Kilise Zihniyeti’nin konumlandığı ve pek çok üyesinde Papalık Kompleksi’nin görülebildiği, yeni Sınır’layıcı Kurum’lar olarak belirmiştir.

Doğrusu tüm Üniversite’ler için bu şekilde bir tanımlama yaparsak, insafsızlık etmiş oluruz. Aynı şeyi Akademi üyeleri için de söyleyebiliriz. Ne var ki, “nedenler zinciri”ne ket vuran Kilise Zihniyeti, nâdirattan değildir.

“Yok” Sayılan “Var”sayımlar

Bilim ve Teoloji, belli Varsayım’lara dayanır. Belli varlıkların bu sayımı ki, araştırma ve incelemelerin tümüne bir “düşünsel dayanak” teşkil eder. Bu sebepten “bilimsel” olduğu iddia edilen herhangi bir yazının anlaşılması için, bu Varsayım’ların anlaşılması şarttır.

Peki, bu Varsayım’lar nasıl belirlenir? Geleneksel Doğu Medeniyetleri’nde, bunları Metafizik Gelenek aktarır. Ontoloji bu varsayımların niteliğini belirtir ve Epistemoloji (Bilim gibi) İnsânî Yaratım Faaliyetleri’nin Sınır’larını belirler.

Mesela, “hayvanları kafesleyerek onlara işkence etmenin” neden yanlış olduğu, ve Bilimsel bilginin neden bu şekilde “kullanılamayacağı”, Ontoloji ve Epistemoloji kapsamında anlaşılabilir.

Ne var ki, bunlar genellikle iktidar/siyaset unsurlarının çıkarlarına ters düşer. Epistemoloji, Sınır’ları belirtir, fakat iktidar unsurları tam da bu Sınır’ların sayılmaması ile haksız kazanç elde eder. Bu ve benzeri sebeplerden; İlk Neden’e dönmeye olanak sağlayan Ontoloji ve bu “nedenler zinciri” üzerinden İnsânî/Zihnî Faaliyetler’in Sınır’larını çizip Alan’larını belirten Epistemoloji “görmezden gelinir”.

02.01.2024

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir