Seslerin Sesi

Dinlediğimiz, ummandır.

Neden bir şarkıyı her dinlediğimde farklı bir tecrübe yaşıyorum? Telefonumda kayıtlı olan mp3 dosyası aynı. Demek ki bende bir farklılık var.

Bazen dinlediğim şarkılarda müziği duyamıyorum. Çok ilginç, değil mi? Müziği işitip, müziği hissedememek… Tabii ki bunun sorumlusu ne kulağım ne de müzisyen.

Duyamıyorum, hissedemiyorum. Tüm şarkılarda aynı durum… Demek ki dinlemiyorum. Neyi? Neyi dinlemiyorum, neyi dinleyemiyorum? Şu ya da bu şarkıyı mı?

Tüm sesleri var eden bir ses olduğunu seziyorum. Ne zaman onu dinlesem, güzel sesler duyuyorum. Eğer bu sesi dinlersem, dinlediğim şeyin adı müzik oluyor.

Denizde kum tanelerinin sesini dinlediğim bir günü sıkça hatırlıyorum, şu sıralar. Aynı ses bir gün bana müzik gibi, başka bir gürültü gibi gelmişti.

Ne zaman sesleri, görüntüleri, olayları, insanları; gerçeğin aksine ayrık ve birbirlerinden “alakasız” şekilde algılarsak, algıladığımız şeyi “çirkin” olarak algılarız.

O, insanı Alak(a)’dan yarattı.

Kur’an, Alak Suresi 2. Ayet

Eğer yüzeysel düşünürsek, denizdeki kum tanelerinin sesi aslında pek rastgele (!) bir sestir. Dikkat etmezsek, kulağımıza gürültü gibi gelir. Fakat dikkatle dinlersek şunu fark ederiz: Dinlediğimiz, sadece kum taneleri değildir. Onları hareket ettiren dalgayı, onun ritmini, suyun yoğunluğunu (kum tanelerinin hareketini duyabilmemizin sebebi, suyun havaya göre daha yoğun oluşudur); kısacası tüm denizi dinliyoruzdur. Dinlediğimiz, ummandır.

Yeterince yüksekten bakarsak, kendimizin de ummana karışmış olduğu görürüz. Daha da yüksekten bakınca, ummanın büyüklüğüne kıyasla, kum tanesinden pek de farklı olmadığımızı görürüz. Dinlediğimiz hep, tüm seslerin arkasından fısıldayan, aynı sestir.

01.09.2022

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir