Bir hikaye şöyle başlayabilir mesela:
“Yapacağın her seçim, aşk ile nefret arasındadır. Ne daha azı, ne daha fazlası. Yine de bu yolu (kahramanın yolunu) seçecek misin?”
Yolculuklarda hep olduğu gibi, öğrenmeye talip gencin başına bin bir felaket gelecek ve sayısız kez hayal kırıklığına uğrayacaktır. Ta ki geriye tek bir şey kalana dek:
Yolculuğunu başlatan hakikat.
Dünyada kalbi parçalayan en üzücü şey ise, bu gencin yalanlar bataklığına batıp inancını kaybetmesi olacaktır.
İnancının gerçekliğini ona göstermek ise onun, O’na ulaşma şansını yok edecektir. Sınav ortadan kalkarsa, sınıf geçilemez hâle gelir. Bu yüzdendir bu yola çok azı seçilir.
En büyük yaralar onların göğsünde açılır. İyileşen yaralarla birlikte, hakikat de gene onların göğsünde büyür.