“Oturan”, “örten”dir; hakikatin üzerini örter. Bu hakikat, Allah’ın her varlığın Rabb’i olduğu gerçeğidir.
İlksel Ateş, tüm Sanat dallarında karşımıza çıkan Kozmik bir olgudur.
Sayı’lar ve Kelime’ler, zıtlıkların birliği gereği, birbirlerini tamamlarlar.
Dileyen Yaratan Rabb’inin adı ile okur, ve Kelâm edilen Esmâ’ya karşılık gelen Senaryo’yu yaşar.
Her İnsan, bir aileye doğar. Bu demektir ki, Hakk bizi belirli bir “konum”da konumlandırır. Bir şey olduğumuz için, başka bir şey olamayız. Var olmak bunu gerektirir.
Bir adım atmış olmak, yürümek için yeterli değildir; yürüyüş, ancak ardı ardına atılan dengeli adımlar ile mümkündür.
İnsan, tüm varlıkları anlamanın ve anlamlandırmanın sorumluluğunu üstlenen, yüklenen canlıdır.
Aynı bedeni hasta eden virüsler gibi, aklı hasta eden mânevî virüsler de kalabalığın içinde hızla yayılır.
Tanımak, Bütün’deki yeri görmektir. “Kral’ın, vatandaşı tanıması” veya “Kral’ın komşu ülkeyi tanıması” gibi.
Akademik Faaliyet icra eden öğrencileri 4 grup olarak görebiliriz. Bunlar 4 Ontolojik Düzey’e tekâbül eder...