Değişmeyen Hikâye [Ontoloji-Teknoloji İlişkisi]

Yaradılış’ın ana-fikri ve Asıl Hikâye’si, Zaman’a göre değişmez.

Metafizik İlke’ler, Fizik yasalarını da belirler ve Kainat’ta bu Zaman-Ötesi İlke’lerin kuşatmadığı hiçbir şey yoktur. Hepsinin sahibi Allah’tır.

7 Ontolojik Düzey, ki bunlara 7 Zamansal Nitelik de denilebilir, tüm tecellînin “büyük sırlarını” oluşturur. Zaman’ın hükmü altında olan her şey, bunların bilgisinden türetilir. Buna Nefs de dahildir. Dolayısıyla 7 Nefs Mertebesi olarak tecellî eden bu 7 Ontolojik Düzey’in anlaşılması, İnsan’lar tarafından ancak kendi-kendilerini anlamaları ile mümkündür.

İnsanın tüm faaliyeti de zorunlu olarak bulunduğu Nefs Mertebesi’nin bir izharıdır ve onun Zamansal Nitelik’ine tabidir. Söylediği-Söz, Yazdığı-Yazı, Takındığı-Tavır da aynı şekilde buna tâbidir. Keza Nefs’in/Psişe’nin sahiplendiği Zamansal Nitelik, kaçınılmaz biçimde onun Zaman-Mekân’daki “konum”unu (Hakk’ça) belirler.

Bu açıdan bakıldığında, Yaradılış’ın ana-fikri ve Asıl Hikâye’si, Zaman’a göre değişmez. “Büyük sır”ların Zaman’a “aş’kın” olmalarından mütevellit. Bize de, bunlar üzerinden günümüzün Hikâye’sini okumak (ve ana-fikrini anlamaya çalışmak) kalır.

Bu durumda, hiçbir yeni teknolojik gelişme Ontoloji’nin dışında kalmaz, kalamaz; keza “Zaman ile değişen ve zuhura gelen”, “Zaman’a dayanak olan” tarafından kuşatılır, aksi ise mümkün değildir.

17.10.2024

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 541

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir