Yazık etme
Ayna’nın Sır’rına.
Açma onu
Camın ardındakini
Her merak edene, isteyene.
Onlar ki,
Zavallılar,
Yaramaz çocuklar gibiler.
Her yaramaz çocuk gibi,
Onlar da savunmasız kalana saldırır
Onu parçalamaya çalışırlar.
Kaplumbağanın kabuğunu parçalamaya çalışan
Yaramaz çocuklar gibi.
Kimileri de vardır ki
Saf ve savunmasız olanı
Ve onun kırılganlığını görünce,
Yürekleri titrer.
Çünkü onlar da bir zamanlar
Kırılmış
Ve kırılan aynanın sırrı gibi
Açıkta kalmıştırlar.
O yüzden yazık etmezler,
Edemezler!
Cam kalkınca aradan
Ayna’nın Sır’rına.
Açılan sırrı
Kendi’lerinde sırlar,
Ayna’ya Ayna olurlar.
Onlara Dost denir.
İki Dost iki Ayna’ya benzer;
Karşılıklı oturup
Birbirlerine baktıklarında,
Sır’ları Sonsuz’a açılır.
Her açıldığında hırpalanan
Şu Sır,
Yorgun ve kırgın Ayna,
Kapanıyor artık.
Böylece son bulur,
Bu Dem.
Ne kaldıysa geriye
Kalsın Dostlara
Değil hırsızlara!
30.03.2022