Matematik Epistemolojisi’ne Giriş [Düş’ün’sel (Matematik) Nesnelerin Tesisi]

Bunların özü, yazılmamış-hâlde, İlâhî Logos’ta mevcuttur. Fakat, biz bu Nitelik’leri ancak Nazarî Seyir üzerinden okuyabiliriz. Bunların ilmi, Allah’ın Sonsuz İlmi’nde mahfuzdur. Biz insanlar ise, ancak bu İlim’den nasipleniriz.

Bakalım yazı bizi nereye götürecek.

Rüya nesnelerinden ve İç’sel Hayal’den bahsetmiştik. Aynı zamanda Rüya’nın “heyula”sı olan İlksel Madde’den [Prima Materia] bahsetmiştik.

Rüya Âlemi dediğimiz şey Misal(ler) Âlemi’dir. Rüya ve hayal nesneleri burada barınır. Şehâdet Âlemi’nde (Fiziksel Âlem’de) anladığımız gibi bir “madde”den oluşmasalar da, Logos-Materia diyalektiği burada da geçerlidir. Düşünsel nesneler de “Düş’ün heyula’sından (materia’sından)” meydana gelir.

O zaman, bu diyalektik İnsan Zihni’nin düşünsel nesneleri için de geçerlidir. Mesela; Kabusların Oluşumu başlıklı yazıda anlamsızlıktan (kaos’tan) doğan düşünsel nesneleri (ve bunları defetme meselesini) incelemiştik.

İşin aydınlık tarafına bakacak olursak, Matematiksel Nesne’lerin durumunu inceleyebiliriz. Bir matematiksel nesne, esasen bir “düş’ün nesnesi”dir; yani Düş (Misal) Âlemi’nin bir düşünsel nesnesidir. Önceki yazdıklarımız doğrultusunda, diyebiliriz ki, o da düş’ün maddesinden (Düş’ün Prima Materia’sından) tesis edilir. Aydınlık bir rüya, Logos’un ışığının bolca yansıdığı bir rüyadır. (Bu sebepten, matematiksel nesnelerin olabildiğince “açık” ve “net” olması idealdir.)

Gene matematik nesnelere dönelim. Bunların özü, yazılmamış-hâlde, İlâhî Logos’ta mevcuttur. Fakat, biz bu Nitelik’leri ancak Nazarî Seyir üzerinden okuyabiliriz. Bunların ilmi, Allah’ın Sonsuz İlmi’nde mahfuzdur. Biz insanlar ise, ancak bu İlim’den nasipleniriz. Bu bakımdan; Âlim Kişi, Umman’ı keşfeden bir “dalgıç”a benzer. Ulaşabildiğimiz derinlik, yani idrak ve anlayış derinliği, aynı zamanda bir süreç ve zamanda seyir meselesidir. Allah, İlmi’nin küllünü (tamamını) kimseye vermez; fakat O’nun lütfu ve nasibi ile, keşfedilen hakikatler zâhir olur ve İnsanlığın İlmî Mirası’na (Hafıza’sına) katılır.

Matematik mirası için de aynı durum söz konusudur. Hatta, matematiğin netliği gereği bu durum daha net gözlemlenir. Bununla birlikte; Matematik Epistemolojisi’nin Yazım’ı için Logos-Materia ilişkisinin “düş’ün’sel varoluş koşulları”na yönelik düşünülmesi gerekir. Yani, adeta “düşün içinde düşüncenin tesisi” şeklinde bir mesele söz konusudur.

04.07.2025 [y.t.]

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 614

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir