Çağın Modası

Yıllar ilerledikçe, insanoğlu yeni keşifler yapar. Yaptığı her keşfi son gerçeklik zanneder.

Yıllar ilerledikçe, insanoğlu yeni keşifler yapar. Yaptığı her keşfi son gerçeklik zanneder. Bu insanların pek azı “Acaba şu anki bilgimizi mutlak kabul etmek, bizi yanlışa sevk etmez mi?” sorusunu sorar.

Geçmişte, günümüzde ve gelecekte; insanlığın ortak sorunu şudur: İnsan, kendini tanımamaktadır. Bilim ile uğraşır fakat neden bilim ile uğraştığını bilmez; para ister, para ile ne yapacağını (ve onu neden istediğini bilmez); kendisini dindar ilan eder ama neden dindar olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktur; felsefi bir akımı “destekler”, ne var ki kendi düşüncelerini inşa etmekten acizdir.

Kısacası, çağ ötesi bir hakikat olarak; İnsan neyi neden istediğini bilmediği ölçüde, yaşadığı çağ ile kısıtlıdır. Kendisini inşa etmediği/edemediği için, zamanın ona getirdiklerini kendisine aitmiş gibi benimser.

Bir insan evladı, evren hakkında ancak kendisinden önceki insanların “biriktirdiği” kadar bilgi edinebileceği yalanı ile kendisini kandırırsa; hiçbir zaman kendi gözleri ile göremeyecek, kendi kulakları ile duyamayacak, kendi aklı ile akledemeyecektir.

Bu tür insanlar, ki bunlar her çağda büyük oranda çoğunluğu oluştururlar, Moda kavramına gereğinden fazla önem atfederler. “Moda” ile kastettiğim, sadece kıyafet modası değil. Fikirlerin ve davranışların da modası olur. Modaya uymak kötüdür demiyorum. Günün modasından başka kişinin kendisine dair hiçbir şeye sahip olmaması kötüdür, diyorum. Bu durum kişiyi tek tipleştirir, robotlaştırır, köleleştirir.

Çağın kölesi olmak, yürüyen bir ölü olmaya benzer. Ve zombiler, yaşayanlardan hep nefret etmiştir; onları ya tüketmek ya da aralarına katmak isterler.

20.05.2022

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir