Silinemeyen Çizgiler

Modern insan, donuk resimler dünyasına kendisini hapseder. Yaşamın içinde, benliğinde ve hatta bedeninde açtığı izleri “silmeye çabalar”.

“Çizime devam etmek” ifadesi yanıltıcı bir ifade olabilir. En azından bende oluşturduğu yanılgının, kendi gelişimimim üzerine olumsuz bir etki yaptığını fark ettim. Ve bunu yazarak tespit etmemin, bana güzel bir hatırlatıcı olacağını düşündüm.

Bu ifadenin yanıltıcılığı şuradadır (aynı durum Yazı için de söz konusudur): Bu bize, Çizmek eyleminin durdurulup tekrar başlatılabileceği yanılgısını/izlenimini verebilir. Oysa Kalem bir Enstrüman’dır ve dolayısıyla Ritim’e tâbidir. Boşluklar ve duraksamalar tabii ki Ritim’e tâbi olabilir. Fakat bu Ritim’i istediğimiz gibi “başlatıp duraklatabileceğimiz” fikri, bizi Müzik’te olduğu gibi, Çizim ve Yazı sanatlarında da başarısızlığa sürükler. Çünkü her Sanat, özünde Hareket’e tâbi bir “yaratıcı faaliyet”tir. Dolayısıyla kendi yaratıcısından ve O’nun Ritminden bağımsız düşünülemez. (Burada Sanat ile, görsel sanatları da kapsayan, fakat daha genel bir anlamda Sanat’tan bahsediyoruz. Genel ve kapsayıcı bir tanım olarak, “Enstrümanlar aracılığıyla, Kaos’u Logos’a dönüştürmek işi” diyebiliriz.)

Çizim’in ve Yazı’nın, Dans’a ve Müzik’e benzemediği fikri oldukça hatalıdır. Modern zamanların kültürü ve teknolojisinin bilinçsiz kullanımının bu yanılgıyı beslediğini, ve hatta belki de başlatıcı sebebi olabileceğini düşünüyorum. Bu düşünce biçimi konforludur, çünkü “hatalarımızın silebileceğimiz” zannını oluşturur zihnimizde. Hataların izlerini ise görmezden geliriz, Modernite bizi “izlerin inkârına” sürükler. En azından, bu uzun süredir kendi üzerimde etkilerini gözlemlediğim, bir çeşit yanılgı, bir illüzyon.

“Yukarıda olan Aşağıda, Aşağıda olan Yukarıdadır.” – Hermes Trismegistus. Zamanın Akışı’na karşı sergilenen uyumsuzluk ve İz-lere gösterilen saygısızlık, içsel dünyamıza da yansır. Modern insan, donuk resimler dünyasına kendisini hapseder. Yaşamın içinde, benliğinde ve hatta bedeninde açtığı izleri “silmeye çabalar”. O izlerin, ne kadar “kusurlu” görülse de, bizzat yaşamın kendisi olduğunu fark edemez. (Ki bu bakımdan onlar “kusursuz”durlar). Ve giderek kendi insanlığını tahrip eder.

05.02.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir