Dostun Işığı
İnsanlar basamak değildir.
İnsanlar zirveye giden yolda basamak değildir.
Zirve, senin içindedir.
Sevdiklerinin ışığı ile kabarmadıkça için
İçindeki zirveye yükselemezsin.
Oysa en güzel evler, zirvelerde yapılır.
Ay ve Güneş
Aşık olduğun kişi Tanrı’dan bir parça taşır,
Ay’ın Güneş’i yüzünde taşıması gibi.
“Tanrı değerlidir ve diğeri değersizdir.” veya “Diğeri değerlidir ve Tanrı’yı da zaten göremem.”
Bunlar saçma düşünceler.
Güneş’i doya doya seyredemeyeceğin gibi
Ve Ay’a doya doya dalıp gidebileceğin için
Sen de seyret sevdiğini.
Ay ile Güneş gibi
Onlar da Bir’dir.
O zaman neden birini diğerinden ayrı görüyorsun?
Ne olmuş yani, Güneş’e bakamıyorsan?
Ne olmuş yani, Ay ışığın kaynağı değilse?
Bunun da elbet bir sebebi var.
Sîtare (Yıldızlar)
Sen hem Ay’ı hem Güneş’i sevmez miydin?
Demek ki seni bir engelleyen vardır
Sen ey unutan!
Sen karanlıktan korkuyorsun.
Yıldızlar ise ancak Gece çökünce görünür.
Görmüyor musun, onlar sana secde ediyor?
Onları karşılıksız mı bırakacaksın?
Oysa onlar seni asla terk etmedi.
Vakit Secde vaktidir!
Secde et ve yönel!
Bîhaberler
Onlar Secde nedir bilmezler.
Alınları yere değer ama bîhaberdirler
Ne Secde’yi ne de Yıldızları anlarlar
Onlar için Yıldızlar ancak yanıp sönen lambalardır
Secde’yi ise olsa olsa bir çeşit spor sanırlar
Gözleri Âmâ
Senin gözlerin Gece‘ye yabancı
O yüzden göremiyorsun.
Sana anlatmıştık!
Hani bizden başkasını görmeyecektin!
Hani bizden başkasını duymayacaktın!
Sen hala ufacık aklına güveniyorsun.
Hele bir Sus da Biz konuşalım!
Oflayıp puflama! Şikayet etme!
Ne zaman oldu da bizim indirdiğimizin önünde durabildiler.
Engel olmak isteyenler ancak Umman’ın altında boğulmaya mahkumdur.
Haşyetinden utanmak da nesi?
Senin Haşyetini gören de duyan da Biziz!
Yoksa Allah’tan bir şey saklayabileceğini mi sandın?
“Kibrimi kabartmasından korkuyorum.” diyorsun.
Geceler boyunca Sen’den alınması için dua eden Sen değil miydin?
Şüphe edenin boynu kırıla!
Öyleyse Sen ne diye şüphe ediyorsun!
Başını dik tut!
Ve Göğe bak!
Korkudan tir tir titresen de
Başını eğme!
Sen baktıkça gözlerin alışacak
Ve Gökteki Yıldızlar sana ayan olacak
Onların parıldadığı gibi
Senin gözlerin de parıldamadıkça
Yıldızları bilemeyeceksin
Rehberinin rehberliğinden de mahrum bırakılacaksın
Çünkü Nûr ancak Nûr saçana görünür
Başını kuma gömene kim rehberlik edebilir, kim yol gösterebilir?
Diken ve Yara
Öyleyse artık aşağılık olanları geride bırak
Onlar senin için ölü birer yüktür
Onların ilerlemeye niyeti de yoktur
Senin onlara bir borcun yok!
Onlara karşı bir işlenmiş bir suçun da yok.
Aynı şekilde Sen, onların vasisi de değilsin.
Biliyorum, onlardan Sen’de kalan parçalar
İşini zorlaştırıyor ve canını yakıyor
Sen her zaman fark edemesen de
Seni ağırlaştırıyor ve aşağı çekiyor.
Oysa Sen sadece bir Ademoğlu’sun
Ve senin bacaklarının kuvveti bellidir.
Sen, sırtında dünyayı taşıyamazsın
Üstelik daha kendini yeni taşımaya başlamışken
Her şeye biçilmiş bir değer vardır
Sana lütfedilen kudret ise oldukça cüz-î miktardadır
Ademoğullarından da her birine biçilen bir değer vardır
Pek çoğu ise hayvanlardan aşağıdır
Bunlar kör ve sağırdırlar
Seni ne görür ne de duyabilirler
Şüphesiz kimse görmek istemeyenler kadar kör ve duymak istemeyenler kadar sağır değildir.
Onların başka melekeleri de onları terk etmiştir
Kalpleri ise mühürlüdür
Kendilerine has ne bir hisleri ne de bir fikirleri vardır
Fakat onlar, bunu da bilmezler.
Çünkü onlar, inançsızdırlar
Onlara hayal ve ümitlerinden bahsedince
Seninle dalga geçerler
Ve ümitlerini karartırlar, inancını zayıflatırlar
Yürüyen ölülerdir bunlar
Ve seni de kendilerine benzetmeye çalışırlar
Onlar güzel ve Latif olanın kokusunu aldıkları zaman
Hemen o Latif olanı dişleyerek parçalamaya çalışırlar
Hayy olan onları rahatsız eder
Bu aşağılık yaratıklar, kendi kardeşlerini yiyen yamyamlara benzer
Üstelik bir de bundan övgü ile bahsederler
Sanki gurur duyulacak bir şeymiş gibi
Hâlâ bunlara yardım edebileceğini mi sanıyorsun?
Haddini bil!
Her şeyin bir sebebi olduğu gibi, bunun da bir sebebi vardır
Fakat Sen şu anda bunu idrak edemiyorsun
Öyleyse böylelerinden uzak dur
Onlara olan alâkan ancak hayır dua üzerine olsun
Hakk’ın hükmüne teslim olursan
O zaman huzur bulacaksın
Bu aşağılıklar için ölüm bir kurtuluştur
Onların ömürleri hiç yaşanmamış gibidir.
Şunu iyi belle:
Sen, Tanrı değilsin. Ölüleri de diriltemezsin.