Benim yazdıklarım, tam-bir Kitap oluşturmakla birlikte, esasen ben önce yazar sonra başlık veririm. Bu demektir ki yıldızları (nücûm’u) önce dağıtır sonra Takım’lar hâlinde toplarım. Bana en kolay gelen budur, ben böyle sevdim. Şarkıda dediği gibi: “Ben böyleyim.” Böylece, bu bana, herhangi bir ön-kısıt olmadan yazma imkânı verir. Bu özgürlük az bulunur, bedeli Karanlık’tır ve Gök Kurt’tan öğrenilir.
Daha muhkem bir dil ile yazacak olursam, Yazı’ları Kategori’lere ayırırım, daha doğrusu kategorize ederim. Böylece yakınlık ve bakış açısına göre bunlardan bazıları aynı Takım’a dâhil olur. Yıldız takımları gibi, bu Takımyıldızlar belirli bir konsepti ifade eder. Fakat bunlar tek-bir Semâ’ya (Akl’a) aittirler.
Gene de, nasıl yıldızlı gökyüzünü okumak için Harita’lar varsa, ben de kategori ve alt-kategori’ler oluşturarak yazılarımı haritalandırmayı amaçladım. Çünkü biliyorum, ben başladım mı ortalık dağılıyor. Bu yüzden sürekli-sıklıkla bu kategoriler hakkında düşünürüm ve yeni bir kategori tanırsam ona dâhil olan yazılarımı onunla etiketlerim. Kategori’yi de ona dâhil olan yazılar sayesinde tanırım.
Bunları anlayan, Yıldız-Takımyıldızlar-Burç ilişkisini de anlamış demektir. Göklerin Rabbi’ni [Celestial Master] tanıyan bunları da tanımış demektir. Yazmasam olmazdı.
(Bunların hiçbirinde, Falcılık’a dair bir şey bulamazsın.)
31.10.2025