Ağ Modelleri de, Genesis esasında Manzara Seyri ile doğuşa gelir. Burada İlham Alınan Tavır’ı Dil’e aktarırız ve Yazı’ya dökeriz. İlham Alınan Tavır’ın mantıksal katman-yapısı (mantık arkhitektonik’i), Aktarım ile yeniden doğuşa gelir, Genesis esasında.
Ağ Arkhitektoniği 4 temel esasa sahiptir: “Merkez’e odak’lanmak”, “dayanak’lar’a tutunuş”, “yol’u belirleyiş” ve “kısıt’ları koyuş (kısıt’layış)”. Böylece; belirli “dayanak’lar” arasında “bağ” kurulması ve bunların bir “kısıt” olarak tesis edilmesi ile Ağ Yapısı oluşturulur. Amaçlanan, genelde – ki bu İlham Alınan Tavır’dan kaynaklanır – “kısıt’lanan”ı olabildiğince “dar’al’t’mak”tır. “Dar’al’t’ış”ın “tolerans payı” değişiklik gösterse de, bu onun “dar’al’t’ma” eylemi olduğu gerçeğini değiştirmez. Dış’sal cihetten “kısıt koyuş” esasına dayandığı için (ve böyle olduğu müddetçe).
Fiziksel Ağ Yapısı fiziksel nesneleri “yakalarken”, Ağ Modeli zihinsel (soyut) nesneleri yakalar. Yakalanan nesnenin neliği, ne olabiliceği-olamayacağı ve ne olması-olmaması gerektiği Epistemoloji’nin konusudur. (Hususen de, Mühendislik Epistemolojisi’nin). Bu Epistemoloji, bir Ağ Yapısı kurmanın bilgi teorisi kapsamındaki Sınır’larını inceler. Varoluşsal (ahlâkî) anlamının tesisi açısından da bir Ontoloji’ye dayanır. Yani bir Varoluş tasavvuruna/anlayışına. Bu durumda, tabiî olarak, bir insan olarak Varlık tasavvurumuzun (ahlak anlayışımızın) ne olduğu, bu Sınır’ların nasıl anlamlandırılacağını belirler. Mesela; dostunun arkasından tuzak [ağ yapısı] kuran birisinin nasıl bir ahlak anlayışı vardır? Veya güzelliği yakalamak için desen [ağ yapısı] kuran (çizen) bir sanatçının acaba nasıl bir ahlak anlayışı vardır?
Bu ikisi de aynı İsim’in iki farklı tecellisidir; biri Dış’sal, diğeri İç’sel cihetten.
Aslında, İç’sel ve Dış’sal olarak ayırt etmek gerekir. Asıl Yaratıcı olan İç’sel olandır ve “doğ’uş (genesis)” esasına dayanır, taklidî olan ise Dış’sal olandır ve “ol’uş’um (generation)” esasına dayanır. Bu, aynı zamanda Sınır’ların Merkez ile arasındaki ilişkiyi belirler. Şöyle ki; İç’sel doğuş, “Merkez’den yayılım” ile gerçekleşir; Dış’sal oluşum ise “Merkez’i çevreleme yoluyla kısıtlama” ile.
21.11.2024