Asr’a yemin olsun
Asr Suresi
Süphesiz insan hüsran içindedir
Ancak inananlar, salihatı yapanlar, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler hariç.
İnsanlar, Ruh’a inanmadıkları için, onun işlerini izleyemez. Görünmeyen’e inanmadıkları için, Görünen’in ötesini keşfedemez. Aşk’a inanmadıkları için, bulundukları hâli aşamazlar. Sonuçta, Zaman (Asr) yaşamlarını tüketir, ve insanlar aynı hâli/durumu defalarca tekrar yaşayıp, hüsran içinde ölürler. İşte bu yüzden; (denilmiştir ki:) Asr’a yemin olsun ki (Asr/1), insan hüsran içindedir (Asr/2).
Herkes ölür. Fakat ancak uğruna ölecek, tek gerçeği bulanlar, gerçekten yaşarlar. Gerçekten yaşayanlar, ancak canlarını ortaya koyanlardır.
İnanmak, İnsan’ın içindeki itici gücün adıdır, İnsan Ruhu’nun ışıldamasının eylemidir. Bu sebepten, İnanç, Amel’den önce gelir ve salih amelde bulunanlar ancak inananlardır. Bunlar, Hakk’ı ve onun için verilen haklı mücâdeleyi tavsiye eder ve bu uğurda sabretmeyi tavsiye ederler. İşte bunlar, Asr’ın hüsranından özgürleşmiş olanlardır; keza yaşamları bu uçsuz bucaksız Varlık Çölü’ndeki, bu sürgünde anlam bulmuştur.
Artık, gerçek yurtlarına döndüklerinde, dostlarına anlatacakları bir hikâyeleri vardır. Ancak bunlar, Allah katındaki ruhânî vasıflarını ve Cennet’teki yerlerini geri kazanmıştır. Artık onlar için hüzün yoktur (Araf/49).
Sadece onlar İlâhî Bilgi akışına/kanalına bağlı oldukları için, hüsran içindeki beşeriyyetin helâkının önündeki tek engel de onlardır (İnsan-ı Kâmil’lerdir). Çünkü ancak onlar, anlamlı ve yaşanabilir bir Dünya kurmayı sağlayan İlm’e sahiptir. Ve Allah onlar aramızda bulundukları müddetçe bizi helâk etmez.
Kim ki gönül adamlarını (insanlarını) aşağılayıp kovar, onlar artık kendi kin, haset, nefret, hırs ve şehvetlerinin Cehennem’inde hüsrana terk edilir. Aynısı toplumlar için de geçerlidir.
25.06.2024