Aslında, görülmüş olan her şey, görülmüş olmaları bakımından, ampirik (tecrübevî) bir gerçekliğe sahiptir. İnsan olduğumuz için, hepsi esasen zihnimizde oluşan görüntülerdir ve bu görüntünün somut bir nesneye her zaman karşılık geldiğini söyleyemeyiz. Hayaller ve rüyalar da kendi ampirik gerçekliklerine sahiptirler. Ve her olgu gibi, belirli bir oluşum sürecine tâbidirler; yani hepsinin bir hikâyesi vardır. Eğer bir görünüm varsa bir yansıma söz konusudur, ve bu evrensel ilke muhayyilemizden akseden (yansıyan) hayaller için de geçerlidir.
Demek ki oluşa gelen hayal ve yakazalar da, tüm eşyaya hükmeden Metafizik İlke’lerden kaçamazlar. Birlik, Adalet (Denge), Doğum ve Ölüm, Bütünlük İlkeleri gibi; her görünümde söz konusu olan Yansıma İlkesi de bunlardan birisidir. Dolayısıyla çeşitli unsurlar/varlıklar arasında bir etkileşim gerçekleşmeden, bir görünüm (İnsan zihninde de) oluşamaz.
16.06.2024