Bir Yazı yazdım, fakat mutmain olamadım ondan. Tekrar okudum kendi yazdığımı ve mutmain olduğum yazılar ile kıyasladım. Diyalog problemini burada tekrar gördüm. Yazıda, bir metin, bir de alt-metin vardı. Kendimi, olduğum gibi ortaya koymamıştım. Gizli bir üstünlük iddiası vardı yazıda. Ve de bir kanıtlama arzusu.
“Allah’ın kanıta ihtiyacı yoktur, iman bekler.” diye bir sözü anımsadım. Sır o olsa gerek ki, benim Varlık’ımın ispata ihtiyacı yoktur. Keza o, ancak Kişi’nin Kendi Varlığı sayesinde bilinir hâle gelebilir ve anlaşılabilir.
O zaman, kendimizden uzaklaşıp, “Başkaları ne düşünür?” düşüncesi ile yazmak, bizi bir çıkmaza sokar. Çünkü burada, şu anda ben bu satırları yazarken, bu odada kendimle baş başayım. Burada olmayanlar için endişelenmek, kişiyi içinden çıkamayacağı bir çıkmaza sokar. Kibrini ve egosunu şişirir, yani kibrimi ve egomu.
Bir bakıma, bu da bir aşama olarak gerekli gibi görünüyor bana. Ergenler bireyleşmek için isyan eder. O güçlü ve belki de biraz abartılı reddiye, aslında gereklidir. Fakat büyüyüp olgunlaşmak gerekir.
O yazıda da güzel tespitler var. Abartıları ve aceleye gelmiş kısımların temizlenip toparlanması ile, mutmain bir yazının çıkabileceğini düşünüyorum.
03.03.2024