Gerçek bir şaman tarafından yazılan bu kitap, Kurt’un doğadaki yerini ve insana rehber niteliklerini anlatıyor.
Kurtlar, haklarında sayısız hikaye, atasözü, deyim ve anlatı bulunan; pek çok mit ve destana konu olmuş canlılar. Üstelik bu durum sadece bizim toplumumuz için değil, dünya üzerinde birbirinden habersiz yaşayan birçok toplum için geçerli.
Bu kitap kurdun neden birçok toplumda yol gösterici, rehber nitelikte görüldüğünü ve kurdun özelliklerini anlatıyor.
Sadakat, cesaret, karar alabilme becerisi, karanlıktan (belirsizlikten) korkmama ve başka “insani” diyebileceğimiz erdemleri ele alıyor kitap. Kurdun yaşamı üzerinden, bize insanı anlatıyor ve kurtlar ile insanların ne kadar benzediğini bize gösteriyor.
Bana sorarsanız bu kitap sadece bir doğa anlatısından öte, aynı zamanda bir felsefe kitabı da. Çünkü kitapta; “Doğa nedir?”, “Yaşam nedir?”, “‘Yol’ nedir, neye denir?”, “Sevgi, sadakat, aile, aşk…” gibi konular da ele alınmış.
Modern kültürün insanı yozlaştırdığı şu çağda, insanı kökenlerine döndürüyor.
Şahsım gibi şehir hayatında ve betonun arasında kısıtlı kalmışlar için, bu kitap adeta ilaç niteliğinde.