İnsanoğlu kimi zaman sesler duyar;
Rahatsız edici,
Huzuru bozan sesler.
Bil ki sen deli değilsin
Ve her Ademoğlu’nun zihninde
Bir Gürültü oluşur.
Bu Gürültü sana, senin sesin ile hitap eder;
Fakat sanma ki bu ses, senin sesindir.
Aynı zamanda Gürültü, senden ayrı bir şey de değildir;
Parazit’in Vücud’dan ayrı olamayacağı gibi.
Fakat Parazit, Sen’in Vücud’unda barınsa da, Sen’in Vücud’una ait değildir.
Gürültü de buna benzer. Zihnine dışarıdan gelir ve burada çoğalır, Zihni barınak edinir.
O zaman Düşün!
Sebepleri ve Sonuçları,
Hislerini ve Düşüncelerini;
Bunlardan birbirine zıt olanları:
Sana Acı verenleri ve Sevinç verenleri.
Bu bir Süreçtir.
Fark et!
Neyin Hakikat,
Neyin Yalan olduğunu.
İşte o Yalan,
Sana ait olmayan,
O Çirkin ses,
Gürültü’dür.
Bir başka ismi ile “İblis’in Fısıltısı”dır.
Yani Örten’in Fısıltısı’dır.
Peki neyi “Örter”?
Hakikat’i,
Hakikat’ini,
Hakikat’imizi,
Hakikat’imi.
Gürültü Sen’i kuşattığında
Ve Hakikat’in üzerine örtüldüğünde,
Ve Ayna’ya baktığında, Çirkin bir yüz gördüğünde;
Kendine sor:
Ben bu hale nasıl geldim?
Hatırla!
Unuttuğun Güzellik’i
25.02.2022
