Bir süredir aklımı kurcalayan bir mevzu mevcut.
Anlatmak istediğim şeyler var fakat kimisini nasıl anlatacağımı, doğrusu bilmiyorum.
Yazıp yazıp, yayınlamadığım bir sürü yazı mevcut. Bunlarda bir şeyler eksik gibi hissediyorum; adını tam koyamadığım bir dokunuş, bir hissiyat, belki samimiyet, belki iyi niyet; bir şeyler eksik…
Bazı felsefi temaları, bunların birbirleri ile olan ilişkilerini, şeyleri ve anlamları; nasıl anlatabileceğim üzere uzun bir süredir düşünüyorum. Sanki bir bina yapacakmışım gibi, bazı şeyleri belki kalıplara tıkmaya çalışıyorum.
Bu noktada bir hatam olduğunu fark ettim: Yazım, sonuçta benim düşüncelerimi bir başkasına (okuyucuya) aktarmamdan başka bir şey değildir.
Yazıda kendimi ve okuyucuyu yok saymamın, pek hoş sonuçlar vermeyen ve doğru olmayan bir tavır olduğu kanaatine vardım. Sanki yazan bir Ben yokmuşum ve okuyan bir Sen yokmuşsun gibi…
Aynı zamanda kendimi yazıya dahil ettiğimde ortaya çıkan sonucun çok daha tatmin edici olduğunu gözlemledim.
Bu konu hakkında söylenebilecek daha pek çok şey olsa da, yukarıda işaret ettiğim doğrultuda burada konuyu sonlandırıyorum.