Felsefi temeller doğrultusunda, “optimizasyon modelleri”nin yazılış esaslarını (kısaca) inceleyelim.
Vahdet’e (Birlik’e) yönelen “buluşur”, kesrete (çokluka) yönelen “kaybolur”.
Yaradılış’ın ana-fikri ve Asıl Hikâye’si, Zaman’a göre değişmez.
Neden Rüya’larda Kitap okuyamayız, veya Yazı yazmakta zorlanırız?
İlham’ı tutmak, Yer’ini ve Sınır’larını bilmek… İşte tevazunun ve Nefs-i Mutmainne’nin göstergeleri.
Benzer Zamansal Nitelik’leri paylaşan varlıklar, birbirlerine benzerler.
Açıkça beden olmadan Ruh mesken tutamaz, fakat anlamsız bir yaşam da boşa harcanmış gibidir. Bununla birlikte, Ruh’un yaşamda ve güzelliğinde bulduğu anlam, Tanrı’nın Hafıza’sında kalıcıdır-ebedîdir. Beden ise toprağa geri döner.
İnsanın yazdığı (Yaratıcı Eylem’i), An’daki hâlinin bir yansıması veya Dil’e dökülüşü olarak düşünülebilir. Bu durumda, psikolojik mânâda yaralı olduğu zaman, ne yazabilir insan?
İnsan Zihni imgeler üzerinden, yani İç’sel Hayal’de canlandırılan imge üzerinden, “hayal”e “dayanak” olan “muhafaza edilen”i hatırlar.
Sınır’larından taşabilme veya bunları aşabilme seçimi, sadece insana verilmiştir. İşte bu Özgürlük İlkesi’dir.