İnsanın yazdığı (Yaratıcı Eylem’i), An’daki hâlinin bir yansıması veya Dil’e dökülüşü olarak düşünülebilir. Bu durumda, psikolojik mânâda yaralı olduğu zaman, ne yazabilir insan?
İnsan Zihni imgeler üzerinden, yani İç’sel Hayal’de canlandırılan imge üzerinden, “hayal”e “dayanak” olan “muhafaza edilen”i hatırlar.
Sınır’larından taşabilme veya bunları aşabilme seçimi, sadece insana verilmiştir. İşte bu Özgürlük İlkesi’dir.
Kalem’in kâğıda değdiği Nokta’da, Misal Âlemi ile Şehadet Âlemi arasında (yani Rüyaların Dünyası ile Cismani Dünya arasında) bir köprü, bir yol inşa edilir.
Gece ile Gündüz’ün arasında Fecr bulunduğu gibi, Karanlık ile Aydınlık arasında Alacakaranlık bulunur.
Enstrüman, Güç’ün yoğunluğunu alır. Böylece işin, Anlatım’ın gerçekleştirilmesinde büyük verimlilik sağlar.
Bilinçüstü ve bilinçaltından gelen etkileri ayırt etmenin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun önem arz ettiği Faaliyet Alanlarından birisi de Sanat’tır.
Yaradılış - "yâr'a atılış"...
(Arketipsel) İç-Dış diyalektiğini burada da görürüz. Katliam’ı Dış’ta yapan, Canavar’dır; Katliam’ı İç’te (yani kendi Nefs’inin derinliklerinde) yapan ise Kahraman’dır.
Güneş’te ifna olan, fena bulan, ancak onun ışığını yayar.