Bir Model gerçek dünyaya ait bir nesneyi, durumu veya olayı anlaşılır kılmak ve bu şey üzerinde araştırma yapmayı mümkün kılmak için, insanlar tarafından oluşturulan bir Şekil’dir. Bir Model, gerçek dünyaya ait bir (veya birçok) olguyu “tasvir eder”.
Bu “tasvirler” sayesinde duyu organlarımızın kuşatamadığı nesneleri hatırlayabilir ve onlar hakkında düşünce ve bilgi üretebiliriz.
Modeller somut ve soyut olmak üzere ikiye ayrılır. Somut Modeller gerçek dünya olgularının, maddesel bir formda ve o eşyanın (şeylerin) belirgin özelliklerini yansıtacak biçimde, basitleştirilerek yeniden inşa edilmesi sonucu oluşur. Mesela; üç boyutlu bir dünya modeli, gerçek Dünya’mızın masamıza sığacak bir büyüklükte bir tasviri, bir taklididir. Bu şekilde Modeller, gerçek olgunun tüm bilgilerini ve detaylarını bize sunmazlar, fakat gerçekliğin belirli ve belirgin özelliklerine işaret ederler. Bu durum, Soyut Modeller hakkında da gerçekliğini korur.
Soyut Modeller, gene gerçek dünya olgularını tasvir etmekle birlikte, bir yazım ortamı üzerinde semboller ve işaretler ile oluşturulurlar. Her bir sembol ve işaret, modellenmek istenen Gerçeklik’in belirli bir veçhesini temsil eder.
Model oluşturmak, bize bazı faydalar sağlar. Biz insanlar, zihnimizi pek çok farklı işleve yönlendirdiğimiz için, tek bir konuyu aracısız bir biçimde hatırlamak daha zordur. Böylece soyut ve somut modeller, bize bir “hatırlatı zemini” veya farklı bir ifade ile bir “odaklanma alanı” oluşturur. Bu şekilde oluşturduğumuz modeller, bilgiyi kaydetmemize ve gerekli yerde hatırlamamıza olanak sağlar. Zira insan, çokça unutandır.
Her Şekil, İnsan düşüncesinin bir akışı, bir seyri sonucu oluşur. Böylece bu Şekil seyredilerek, onu meydana getiren ilk düşünce akışı seyircinin zihninde yeniden canlanır. Her Soyut Model, bu esasta, gerçek dünyanın seyredilmesi ve buradaki düşünce akışının bir yazım ortamına aktarılması/akıtılması sonucu oluşur.
Bununla birlikte, Soyut Modellerin ifade ettikleri gerçekliğin tam olarak anlaşılabilmesi için, onları meydana getiren Hikâye’nin anlaşılması gerekir. Diğer türlü ya eksik anlaşılırlar ya da insan zihni aradaki “boşlukları” kendi tahmin hayal ve vehmi ile doldurur. Bu tip durumlarda model, fayda sağlamaktan ziyade zarara sebebiyet verebilir. Fakat tabii ki bu okuma kabiliyeti namevcut olan veya bu melekesini yeterince geliştirememiş olan kişinin kabahatidir. Sonuçta kâğıt üzerindeki mürekkep irade sahibi değildir.
Model ile Gerçeklik arasındaki bu râbıta (bağlantılı olma hali, bağlantı dinamiği) “en genel anlamı ile Dil”in ontolojik kökenlerinden kaynaklanır. Bunun detaylarına burada girmeyeceğiz, fakat belirtmek istedik ki, bu konunun derîn varoluşsal kökenleri vardır. Bunlara başka yazılarımızda değinmiştik.
İşaretler ve semboller gerçek dünyayı ifade eden, barındırdığı anlamın, bahsettiğimiz biçimde, insan zihninde yeniden canlanmasını sağlayan “yazım birimleri”dir. Soyut Modeller, bu “yazım birimleri” arasındaki anlamlı bağlantılar ile inşa edilir. Yani bu birimler arasındaki anlamlı bağlantılar kurularak, adım adım, düşüncenin seyri yazım ortamına aktarılır.
Bu şekilde, Soyut Modeller pek çok İlmî çalışmanın temelini oluşturur. Böylece gerçek dünyanın seyri, yapılan araştırma/inceleme sonucu elde edilen bilgi, kaydedilir ve “hatırlanabilir” bir forma sahip olur.
Burada “hatırlamak” için “zikir” kelimesini kullanmak istiyoruz. Çünkü bu, hem “hatırlamak” hem de “çağırmak” anlamlarını barındırır. Böylece zikredilen bilgi, “çağırılan” niteliktedir. Bu şekilde barındırdığı bilgi “tekrar çağırılarak/zikredilerek”, yeni modellerin inşası için kullanılabilir. Fakat burada kullanılan modelin yazım amacı ve epistemik kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Değilse bilginin aktarımı mümkün olmaz ve insan zihni açıklığa kavuşturulamamış “boşlukları” hayal ve vehmi ile doldurup, vehmini ilim zannetme hatasına düşebilir. Sonuçta bir Model, gerçekliğin “görünür bir yansıması” olup, Gerçeklik’in Kendisi değildir.
Hakk ve Hakikat, sınırlandırılamaz ve kuşatılamaz. Bu sebepten oluşturulan tüm modeller, gerçeğin bir çizimi gibidir. Detaylandırılabilirler, fakat bu onların bir “tasvir” oluşlarını değiştirmez.
12.10.2023