Her şeyin yükünü taşıyan Allah’tır. “O’nu yorgunluk ve dalgınlık da tutmaz.” Sen, O’nun taşıdığı onların yükünü taşıyamazsın; üstelik – görüyorsun ki – Seni yorgunluk ve dalgınlık tutar, Seni o yükü taşımaktan alıkoyar. Fakat Latif olan Allah öyle midir? “O mağrifet ve takva sahibidir” ve “onlar O dilemeden dileyemezler”.
İşte bunun gibi… “O, Göklerin ve Yerin Sahibi’dir”. Akıl mülkü, Akl’ın katmanı olan akıllar, ve onların kuşattığı nefs/Arz da O’nundur.
Acaba, Sen bunu tüm kalbinle mi yazdın? Demem o ki… Allah, Ruh’un (ruhların, Semavat’ın) ve Nefs’in Hükümrân’ıdır. O zaman büyüten ve terbiye eden de O’dur. “O’nun izni olmadan kimmiş şefaat edecek olan?” Doğrusu, biz beşerler, cahile şefaat edebileceğimiz zannı ile nefsimize zulmederiz. Oysa Allah Adil’dir. “Onların ellerinin önündekileri ve arkalarındakini bilir.” Ve kendisini kandıranları, yalancıları ve inkârcıları Allah dalalete düşürür. “Allah zulmetmez, fakat bu kendi ellerinizle ettiklerinizin karşılığıdır.”
“Allah kimseye zulmetmez, fakat bu kendi ellerinizle ettiğiniz karşılığıdır”. “İnsan için sadece elleriyle ettiğinin karşılığı vardır.” O zaman, inkârcılar İlim edinemezler. “…Allah bunları kafirlere haram kılmıştır.”.
24.07.2025