İlham’ın Açıklandığı Rüya’lar

Kalem’in kâğıda değdiği Nokta’da, Misal Âlemi ile Şehadet Âlemi arasında (yani Rüyaların Dünyası ile Cismani Dünya arasında) bir köprü, bir yol inşa edilir.
  • Yazım Amacı: Kalem’in Seyr’inin (ve uygulanan-yazılan Metod’ların) İlham Kaynakları ile olan ilişkisine ve Rüya’larda açıklanışına değinmek.

En genel anlamı ile Dil, iki dünyayı buluşturur. Kalem’in kâğıda değdiği Nokta’da, Misal Âlemi ile Şehadet Âlemi arasında (yani Rüyaların Dünyası ile Cismani Dünya arasında) bir köprü, bir yol inşa edilir. (Kelimelerin) Zikr(i), bu Nokta’dan yayılan dalgalar gibi her iki âleme de etki eder.

Sırların İnişi’nde bahsettiğimiz gibi, İlham’ın gelişi bir Sabit Anlam’a [Ayan’ı Sabite’ye] yönelinmesi ile mümkündür. O zaman Misal Âlemi’nden Ontolojik olarak daha üst bir konumda yer alan Ruhlar Âlemi’nden – Ruh(un) Çağrısı, İlm’in Ruh’u ve Eser’in Ruh’unda bahsettiğimiz gibi – yöneldiğimiz Sabit Anlam’ın (veya diyebiliriz ki Kelime’nin) Ruh’unu çağırmış oluruz.

Ne zaman ki ona ayetlerimiz okunur, “Eskilerin masalları.” der.

Kalem Suresi 15. Ayet

Ve ne zaman ki onlara, “Ne indirdi Rabb’iniz?” diye sorulduğu zaman, “Eskilerin masalları.” derler.

Nahl Suresi 24. Ayet

Tüm bu yazdıklarımız belki kulağa fantastik veya masalımsı gelebilir. Fakat bunlar kadim İlham Teorisi kapsamında geçerlidir ve tecrübevî gerçekliğe sahiptir. Ayrıca, İlham Teorisi’nin fantezi veya masal gibi algılanabilmesinin sebebi, fantezilerin de aynı Ontolojik Süreç’e uyması ve hatta İlham Teorisi’nin [yani Nazariyat’ının] imgeleşmiş bir hâlinden, bir görünümünden başka bir şey olmayışıdır. (Ayet’lere de “masal” diyenlerin, bu hatalı anlayış biçimi, muhtemelen Hayal’in oluşumu ile İlke’lerin ifadesi arasındaki farkı ve ilişkiyi – inkarlarından ötürü – anlayamamalarından kaynaklanır.)

Benzer sebepten, İç’sel Hayal’in tüm ürünleri, Kaos-Logos ilişkisi ve İlham Teorisi üzerinden açıklanabilir. Tekrar edecek olursak; zaten birisi (İç’sel Hayal) ötekinin (Teori’nin/Nazariyat’ın) bir projeksiyonundan/imgeleşmesinden başka bir şey değildir.

Şimdi bu söylediklerimizi Enstrüman’ların kullanımına bağlayalım.

Enstrüman’lardan Kalem’in özel bir konumu vardır. Binlerce yıldır İnsan’dan ayrı düşünülemeyecek olan bu Aktarım Aracı, mânâyı aktarır; yani Mânâ Aktarım Aracı’dır. Önce mânâya, sonra cismani dünyaya Şekil verildiğinden; diyebiliriz ki cismanî dünyanın Şekl’ini de Kalem belirler. İlkesel olarak, bu İnsânî Yaratım için de İlâhî Yaratım için de böyledir; ve zaten İnsânî olan İlâhî olanın bir yansıması gibidir.

Mânânın belirlediği Şekil; Şehadet Âlemi’nde cismani varoluş koşullarında ortaya çıkarken, Misal Âlemi’nde latif varoluş koşullarında açığa çıkar. En başta bahsettiğimiz gibi, ikisi (en genel anlamı ile) Dil’de buluşur; yani Kelime’lerde.

O zaman bir Sanat Eseri veya bir İlmî Yazı veya bir Aşk Şiiri; kısacası Dil’in Kalem ile aktarılan bir belirlenimi, yani bunlara tekabül eden İlham, kendisi Misal Âlemi’nin latif varoluş koşullarında açar ve açıklar. Bunlar için, bunların İlham’ın Açıklandığı Rüya’lar olduğu söylenir.

02.08.2024

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 519

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir