Alışkanlık ve Disiplin

Modern zihniyetin çokça karıştırdığı ve anlam kaymasına uğrattığı iki kavramı inceleyelim: Alışkanlık ve Disiplin.

Modern zihniyetin çokça karıştırdığı ve anlam kaymasına uğrattığı iki kavramı inceleyelim: Alışkanlık ve Disiplin.

Modern zihniyet, bahsettiğimiz beşerî sistemler tarafından kuşatıldığı için, “disiplin” kelimesinden “tekrar edilen bir alışkanlık”ı anlar. Önceki yazılarımızda değindiğimiz “katılık” ile de yakînen alâkalı olarak; “alışkanlık”ta, sabitleştirilmiş, kanıksanmış bir “tekrar” söz konusudur. “Alışkanlık”ın kaynağı ise, İç’sel olmak zorunda değildir ve hatta çoğunlukla Dış’saldır.

Zaten “alışkanlık kazandırmak” tâbiri, başlı başına bu Dış’sal etkiye gönderme yapıp, buna işaret etmez mi? Zîra, burada âdeta “makinelerin programlanması” tâbirine benzer bir şey söz konusudur. Bu, aynı zamanda yalana dayalı beşerî sistemlerin bir “olmazsa olmazı”dır. Kişi’lere “belirli alışkanlıklar kazandırılmaya” çalışılır. Bunların “faydalı” oldukları iddia edilse de, gerçekte hangi “alışkanlık”ın kazandırıldığından ziyâde, bu Dış’sal otoriteye boyun eğmek, “yalana ve sihre dayalı beşerî sistemlerin” kazandırmak” istediği asıl alışkanlıktır.

“Disiplin” ise bambaşka bir şeydir. Bir kere Kaynak’ı, tamamen İç’seldir, Kişi’ye özgündür. Bununla birlikte, her Birey’in “fıtrî” yönelimleri ve kabiliyetleri ile alâkalıdır. Bu sebepten, Disiplin, Dış’sal etkiler ile “kazandırılamaz”. Fakat ancak İç’sel bir motivasyon/ilgi/alâka ve Bireysel bir çaba ile elde edilebilir.

Aynı zamanda, Disiplin’de ille de “sabitlenmiş tekrar” söz konusu değildir. Canım istediğinde Yazı yazıyorum ve canım istediğinde Resim yapıyorum. Canım istediğinde Kitap okuyorum, ve en önemlisi: Bunları ne zaman, nasıl, nerede yapacağımı kimseye hesap vermiyorum. Bu sayede, bu eylemler tamamen benim Bireysel ve özgün seçimlerimin sonucu. Ve burada kesinlikle “kazandırılmış” bir “alışkanlık” söz konusu değil. Keza, “alışkanlık kazandırma”ya (sadece görünüşte, etkisi itibariyle) benzese de, Disiplin’de esasen faaliyetin “sevdilirmesi” söz konusudur, ki burada kesinlikle “kazandırma” gibi Dış’sal bir etki söz konusu olamaz. Ancak, bu faaliyete (ve/veya bunu sergileyen Kişi’ye) bir muhabbet ve ilgi/alâka söz konusudur. Muhabbet’in Mutlak kaynağı ise Allah’tır.

Böylece Alışkanlık ve Disiplin, zâhiren (görünürde) birbirine benzese de, Alışkanlık çoğunlukla Dış’sal unsurlara dayanır ve Disiplin her zaman İç’sel bir Köken’e dayanır. Bu sebepten, diyebiliriz ki; Kişi ancak Disiplin yolu ile hem fıtrâtî özelliklerini keşfedebilir, hem de ancak bu yolla Allah’ın Rububiyyet’ini tanıyabilir. Ve aynı sebepten, beşerî sistemler Kişi’ye “alışkanlık” kazandırmak ister. Özgün bir Birey, “yalana ve sihre dayalı beşerî sistemlerin” istemeyeceği bir profildir.

25.12.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir