Olasılık ve İstatistik, kontrol etmek gayesi ile Gerçek Dünya durumlarını nicelik’ler ile ifade eder ve bu nicelik’ler üzerinde işlemler gerçekleştirir. Herhangi bir Zihnî faaliyetin Epistemik değerini belirlemek için, onun var oluş gayesini ve niyetini anlamamız gerekir. Bu, belli bir İlim alanının Sınır’larını çizmemiz için de bir zorunluluktur. Aksi takdirde bir İlmî metodun kendi alanının dışına taşarak karmaşaya, anlaşmazlığa ve kaosa sebebiyet vermesi işten bile değildir.
Madem ki bu Zihnî Faaliyet’in Niyet’ini kontrol etmek gayesi oluşturur, o zaman bu durumda nelerin haklı olarak bu faaliyetin nesnesiolabileceğinin ve nelerin bu Niyet’e nesne olamayacağının anlaşılması gerekir.
“Faaliyetin niyetliliği”nin önemini vurgulamak için bir örnek verelim. Taşları “parçalayarak şekil vermek” suretiyle, bir zanaat faaliyeti sergileyen bir kişiyi düşünelim. “Parçalayarak ve oyarak şekil vermek” bir metoddur. Belirli bir Faaliyet Alanı’na dâhildir ve bu Faaliyet Alanı’na bağlı bir nesnesi bulunur. Bu metod ise ancak bu belirli nesneye uygulandığı müddetçe meşrudur. Böylece her Faaliyet kendi niyetliliğine, alanına ve nesnesine sahiptir ve bunlar ile tanımlanır.
Bu taş oyucu (heykeltıraş), misal, bir taş yerine bu sürekli sergilediği faaliyeti bir insan veya başka bir canlı üzerinde uygulamaya çalışsaydı, bu “parçalayarak ve oyarak şekil vermek” metodu artık meşruluğunu kaybederdi ve hatta bir suç sayılırdı.
Şimdi, bir Faaliyet’in niyetliliği, alanı ve nesnesi hakkında söylediğimiz şeyler, bir İlmî Faaliyet için de geçerlidir. Her İlmî Faaliyet’in de aynı şekilde bir niyetliliği, alanı ve nesnesi bulunur. Bunlar, bu İlim’in tanımını belirler. Bunlara karşı cehâlet ise, taş yerine kemik parçalayan “oymacı” gibi hata ve felâketlere sebebiyet verir/verebilir.
İşte Epistemoloji, bu Faaliyet Alanları’nın hususen İlmî Faaliyet Alanları’nın; Sınır’larının, tanımlarının ve değerlerinin belirlenmesi ve anlaşılması ile ilgilenir. Böylece her metod, yani faaliyet yöntemi, fayda sağlayacak ve zarar vermeyecek biçimde kullanılabilir.
Epistemoloji’nin bu kısa tanımından sonra, Olasılık ve İstatistik’in epistemik değerini inceleyelim.
Demiştik ki; Olasılık ve İstatistik, Gerçek Dünya durumlarını ve nesnelerini nicelik’lendirerek, yani onları belirli nicelik’ler ile temsil ederek kayda geçirir ve bunları belirli işlemlere tâbi tutar. Kontrol etmek gayesi ile kayda geçirilen nicelik’ler üzerinde yapılan işlemler, Gerçek Dünya nesneleri üzerinde yapılmak istenen işlemlerin planını oluşturur.
21.10.2023