Metafizik Yazıların Özeti

Şu bir gerçektir ki, O’nun Hakikat’i asla Söz’e sığmaz ve sığdırılamaz.

Bismillâhirrahmânirrahim

“Ol!” diyerek oldurana yemin olsun

Şu bir gerçektir ki, O’nun Hakikat’i asla Söz’e sığmaz ve sığdırılamaz. O ki, tüm Yıldız’ların döndüğü Merkez’dir. O’na varan ise ancak Fenâ bulmaktadır. Bu yüzden tüm söyleyeceklerimiz ancak O’nun Kudret’ini ve Mutlakiyet’ini, Ahadiyyet’ini ve Samediyyet’ini zikretmekten ibarettir.

Böylece her söyleyeceğimiz, ancak O’na yaklaştırdığı ölçüde değer bulur. Her şeyin değerini belirleyen ve onlara Ölçü’yü ve Mizan’ı veren ancak Hakk’tır. Hakikat ise O’na, Hakk’a ait olandır. O, her şeyin boyunu biçti de cümle varlıka böylece varlık verdi. O, Kendi Varlık’ından yarattı ve halk etti.

O ki, sığmaz Sadır’lara ve yakar onları. Bu yüzden Gönül yangınına deva, Kur’an’ı lütfetti. Böylece Nâr’ı Nûr etti ve Aşk’ı ile Kitap’ı indirdi.

Kitap ki, kaybolmuşa buldurdu yolunu; adam etti, Adem etti. “Ol”du ve Ayna olarak oldurdu. Savaş meydanının tam ortasında, Adem ona, Kitap’a yaslandı da kurtuldu. Böylece Kitap, İnsanlığımızın Kalesi oldu.

Hakk olan Allah, işte böyle İnsan’a alâka gösterdi. Kulunu terk etmedi ve hiçbir zaman da terk etmedi. Bu alâkadır ki, Güzellik der İnsan ona. Böylece Güzel olan, O’nun alâkası ile vücud buldu.

O ki, Mutlak Varlık’tır, Mutlak Bir. O’nun Birlik’i ki, bağladı her şeyi ve cümle varlıkı kardeşi etti. Bunlardansa sadece beşer ihanet edip Câni’leşti de öz kardeşini katletti. Allah’ın Hikmet’i Sonsuz’dur; O, tövbeyi nasip etti.

Cümle varlıkı, Kendi Varlık’ında Melek’leri ile bağladı ve böylece Nizam’ı terkip etti. Her varlıka ise Melek’lerinden bir meleke lütfetti. Her mahluk melekeleri ile Nizam’a uyarken, bir tek Hain’leşen beşer melekelerini köreltti de Nizam’ı tahrip etti.

Şeytan, böylece çelme takıp bir bataklığa düşürdü beşeri. Melekeleri de düşüp aşağılaştı ve adetâ kirlendi. Oysa bir arındırsa kendini! Çünkü melekeleri Melek’ler ile aynı Öz’dendi.

İşte İnsan, karanlığa bakar da içinde Yıldız’ları arar. Yıldız’lar ve onlar gibi olanlar, İnsan’a cehâletinin karanlığında umut olur. Biz, Yıldız olmak iddiasında değiliz. Sadece Yıldız’lara baktık ve Umud’un ışığı ile yazdık. Çünkü Kendi’mize câhildik ve gözlerimizle görmek istedik.

Lütfettiği her Nefes ile Rahman, Sadr’ı genişletti ve ferahlık lütfetti. Rahman’ın lütfu, İlahi Rahmet’i ile İnsan Kendi’sini keşfetti. Kibr’e saptığında, Allah korusun, Nefes’i dar etti Kendi’sine de, buna Şeytânî İlham denildi. Rahmânî İlham ise O’na yakınlık getirdi, yakîn lütfu ile nasiplendirdi.

Böylecedir ki, İlm’in gerçeği Yıldız’lardan ve onlar gibi olanlardan, geldi. Bu ki Yakîn bilgisi idi, Araç’lardan azade idi. Dil ki, bir Araç’tır. O, kutsaldır ve İnsan Söz için ona muhtaçtır.

Böylece Yakîn olanın bilgisi, aktarılarak pek çok Dil’de Şekil’lendi. Nebi’lerinkine Vahiy, Veli’lerinkine ise İlham denildi. Vahiy Din getirdi de, İlham ancak onu tasdik etti.

Bu sebeptendir ki, Antik olan Vahiy ile terkip edildi. Antik Alfabe, bozulmamış hâli ile, Vahiy belirlendi. Müteşâbih olan, işte bu Tekabüliyet ile meydana geldi. Aynı sebep, aynı İlke, Teşbih’i ve Sanat’ını meydana getirdi.

Nedir Harf, nedir Hece?

Bir Ses ve bir İz… Yâ, Ra. Her İz bir yara, Ra’nın izlediği. Peygamber, bu yüzden Mücahid ilan edildi de Cihad’ı emretti. Bu ki, ancak Hakk yolu izlemek ve onda izlenmekten ibaret idi.

Ey korkaklar! Aşk ile oklanmaktan korkanlar! Bunlar ki, bilemedi: Aşk öldürdü, Allah diriltti. Ve Allah öldürdü ve Allah diriltti. O Ok ki, deldi geçti ve Kaynak’a yöneltti. Yücelttiği, makamına yükselttiği Kaynak’tan geri indirdi de, İlm’i ile arıtıp tezkiye etti.

Böylecedir ki; Aşk, topaç gibi bir gerisin geri, saatin tersi yönde döndürdü de Öz’e çekti; bir ilerisin ileri, saat yönünde döndürdü de Bir’den, o Öz’den tecelli etti.

20.09.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir