İnsânî Okuma

Anlama ve anlamlandırma faaliyeti, bu isim ve sıfatların Nefs’imizde yeniden tecrübe edilmesidir.

Her varlıkın niteliği, o varlıkın büyüklüküne göre değişiklik gösterir. Nicelik’in değişimi, kaçınılmaz biçimde Nitelik’in de değişimini beraberinde getirir. İnsan boyutuna göre küçük diyebileceğimiz Karınca’yı düşünelim. Yakından incelediğimizde; çevreleri ile kurdukları bağın da, anatomilerinin de bizden ne kadar farklı olduğunu görürüz. Adeta başka bir dünyada yaşıyor gibidirler.

Bir varlık ile aramızdaki Boyut farkı arttıkça, o varlıkı ve niteliklerini de anlamakta zorlanmaya başlarız. Bunun sebebi şudur: İçinde bulunduğumuz Boyut, çevremizdeki eşya ve fizik kuvvetler ile olan etkileşimimizin niteliğini belirler.

Bu Boyut farkından kaynaklanan, Etkileşim’in niteliğindeki değişim için, mesela şu basit örneği verebiliriz: Kimi böcek türleri suyun üzerinde durabilir, çünkü suya uyguladıkları basınç suyun yüzey gerilimini delemez. Yani bu canlının Boyut’u, onun çevresindeki fizik kuvvetler ile olan etkileşiminin niteliğini belirlemiş olur.

Bir İnsan’ın hâlini, ahvâlini nasıl anlayabilirim? Nasıl empati kurabilirim? Empati kurabilmem ancak karşımdaki İnsan’dan tecelli eden sıfat ve isimleri, kendi varlıkımda tecrübe etmem ile mümkündür. Bir varlıkın nitelikinin, sıfat ve isimlerinin tecellisinin ise, Boyutsal özelliklerine bağlı olduğunu söylemiştik.

“Allahus Samed”

“Allah Samed’dir.”

İhlas Suresi 2. Ayet

Her varlık, yani Bir ve Bütün olarak algılanabilen her Şey, kendi içinde bulunduğu Boyut’tan kaynaklı, çevresi ile etkileşim hâlindedir. (Samed olan Allah müstesna, ki o Mutlak Varlık olduğundan kuşatılamaz ve çevrelenemez, o hiçbir varlıka muhtaç olmayandır.) Çevre’miz, yani etrafımızı çeviren diğer tüm varlıklar, ile olan etkileşimimiz ise, Kimlik’imizi belirler. İnsanoğlu’nun bu bağlamda diğer cümle varlıklar ile benzerliğinin yanı sıra, onu gerçek anlamda İnsan kılan özel bir yönü vardır ki, buna da ileride tekrar değineceğiz.

Zaman ve Mekân gibi boyutsal özellikler, en genel anlamıyla Hikâye denilen şeyi meydana getirir. Her varlıkın, Varlık’ta hem bir yeri hem de bir hikâyesi vardır. Böylece herhangi bir şeyi anlamak için, onun hikâyesini okumak gerekir. Yani “Zaman ile Seyr’ederek, Boyutsal Nitelik’lerini anlamak” gerekir. Bu anlama ve anlamlandırma faaliyeti, bu isim ve sıfatların Nefs’imizde yeniden tecrübe edilmesidir. Böylece Dost’umuzun acısı bizim acımız, sevinci bizim sevincimiz hâline gelir. Bunun için diyeceğiz ki, bu İnsânî Anlama ve İnsânî Okuma faaliyetidir.

12.08.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 541

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir