O zaman anlatalım
Anlattıkça eksileni
O zaman anlatalım
Eksiklerin
Ve yarım kalmışların hikayesini
Anlatılamaz’ın derinliğini
Ve neden her gün devam ettiğini
Devâ’sı Dert olanların hikayesini
İki Şey’i birbirine bağlayan Bağ’lar parçalandığında, Ateş yaratılır. Bu Bağ’lı her “İki Şey” için geçerlidir. İlişki’lerin kırılımı, o İlişki’yi var eden sâfi enerjiyi açığa çıkarır. Sosyal bağlar, kimyasal bağlar, diplomatik bağlar, fikri/ideolojik bağlar… Bu Hakikat, Cebrî’dir, her Durum’a uyarlanır.
Ateş, “dönüştürücü” nitelik taşır. Doğru kullanım ile pişirir, yanlış kullanımda yakar. Gelin bizi ilgilendirebilecek tek konuya odaklanalım: İnsan ve İnsan’ın dönüşümü. Simya.
Belirli bir “izole ortam”da Ateş’e maruz bırakılan Cevher, arınır ve içindeki “değerli olan”ı, Asl’ını döker. İnsan için; Ateş, parçalanan “düşünsel bağların” sonucu oluşur. İnsan zihnindeki bu parçalanma, kişiyi yeni fikirlerin üretimine iter. Ya da bu şekilde yorumlanabilir, Ateş’in Toprak’ı dönüştürmesi. Yani Simya.
Parçalanan Bağ’lar bir belirsizliği ve “ateşlenme” durumunu getirir. Ne var ki, Aklî Bağ’lar, ancak bu sürecin devamında oluşur. Yıkılmayanın yerine yenisi Binâ edilemez. Bağ’ların parçalanması, İlham’ın ön koşuludur. Aslen bu, İlham’a açıklık, bir çeşit “yaralanabilme hali”dir. Taş kalplilerin anlayamayacağı bir durumdur.
Yanma sonucu oluşan Düşünce Bulutu, Tefekkür süzgecinden geçerek soğur ve yoğuşur. Yani Su’ya dönüşür. Su, Mürekkep’tir. Böylece Akıl, yani Logos, yani Yazı, yani Söz, yaratılır. Sürecin sonunda baştaki Denge durumuna dönülür. Fakat dönüşmüş ve dönüştürülmüş olarak: Arındırılmış Toprak.
Ekleyelim ki, Simyager Hakk’tır. Yani Asıl Simgayer. Hakikat, Hakk’a ait olandır. Başka türlüsü mümkün değildir; Hakikat’i İnsan’da Hakk Binâ eder, halk eder.
Ve böylece bitiyor
Yarım aklımızla söylediğimiz
Yarım olanlar hakkındaki sözlerimiz
Yıldırım’ın ve İlham’ın
İnen’lerin ve Akan’ların
İş’i hakkında, şimdilik söyleyeceklerimiz.
02.06.2023