Seçilen Kahraman

“Neden?”. “Neden baktığım şeylere bakıyorum ve neden dinlediğim şeyleri dinliyorum?”

Günümüzde Birey’in ulaşabileceği medya miktarı hiç olmadığı kadar arttı ve artmaya devam etmekte. Öyle ki artık, Birey’in ömrü boyunca tüketmesi imkansız miktarda görsel ve işitsel Veri kaynağı bulunmakta. Tabii benzer, hatta Ayn’ı diyebileceğimiz insanî durum Çağ’lar boyunca hep mevcut olmuştur. Fakat şimdilik Yazı’nın tutarlılığı, daha doğrusu Akış’ı uğruna, bu gerçeği açıklamadan geçelim.

Hepimizin az çok içinde bulunduğu bu durum, düşünen her âkil insanı zamansız o soruyu sormaya iter: “Neden?”. “Neden baktığım şeylere bakıyorum ve neden dinlediğim şeyleri dinliyorum?”

Yazı’nın Biçim’leri çeşitlilik gösterir, gösterebilir. Ne var ki bu O’nu O yapan, yani Yazılan Şey’i Yazılan Şey yapan, Öz’ündeki Hakikat’i değiştirmez. Bu bağlamda Yazılan Şey, “Zamanın Seyri” ile yaratılan en genel anlamıyla Şekil’dir.

Şekil, Şekil’dir. İlahi ya da Şeytanî, Yüce veya Aşağılık, Nizamî veya Düzensiz olabilir. Farklı formları ve biçimleri bulunur, bulunabilir. Burada gene aklımıza aynı soru takılır: “Neden?”. “Neden o Şekil, O şekildir?”. O’nu “kendisi” yapan nedir? Cevap, her bir Şey için aynıdır: Yaratıcısı.

Yazı’yı bu bağlamda Yaratılan Şey olarak da düşünebiliriz, genel bir Anlam’da. Tüm Hikayelerin Kahramanı’nda, Kahraman’ı seçenin “tanrı”, spesifik olarak “Yazar’ın tanrısı” olduğunu söylemiştik. Kahraman, Odak Noktası’dır. “Görülmek istenen rüya”dır. Gene belirttiğimiz üzere, Kahraman Yazar’ın bir yansımasıdır. Kap’tır. Vesile’dir (Benzer bir İngilizce kelime olarak “Vessel”, yani “kap, kase, araç”.). Kase’dir. “Kutsallık” lütfedilmiş ise, Kutsal Kase’dir. Aslen Var olmayan bir varlıktır. Görülen Rüya’dır.

Böylece, “Yazı’yı anlamak” kısmen hatalı bir tâbirdir. Hatalı değilse bile, çoğunlukla yanlış anlaşılır. Keza ancak Yazar’ı anlamak mümkündür, Yazı’nın ancak bir Yansıma olması hasebiyle. Yazar’ın anlaşılması ise ancak Gönül ile, mümkündür.

Her Tiyatro’ya bir Kahraman seçilir. Her Resim’e. Her Hikaye’ye. Her Gün, her Gece, her Ân. Ân’laşan her şey, Ân’laşılabilen her şey, içinde bir Kahraman taşır. Zaten ikisi Bir’dir: Varlık ve Zaman.

Bizler her gün, Kahraman’ımızı seçeriz. Seçtiğimiz Yazı’lar ve Kahraman’larımız, Yazgı’mızı belirler. Ömrünü Küfür ederek ve Küfür dinleyerek geçiren kişinin Yazgı’sı buna dönüşür; Çöplük. Ömrünü Gül’e adayanın Yazgı’sı da, Bülbül olmak olsa gerek.

27.05.2023

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir