Sheaskpeare diyor ki: Kelimeler, kelimeler, kelimeler… Her kelimenin bir tarihi vardır. Kendilerini var eden geçmişi ve bilinci taşırlar. Diğer kelimelerle yan yana dizildiklerinde ise, taşıdıkları bilinci cümleye, içinde barındıkları bağlama zerk ederler.
Bir kelime: Simya. Tanım olarak: Semboller İlmi; dönüştürme ve mükemmelleştirme uğraşı, işi. Modern kültüre göre: Kimya’nın atası olan, ilkel bilim. Halbuki Simya, aslen maddeyi konu almaz. Döngüleri, dönüşümü, saflaşmayı, yani süreci konu alır.
Simya, modern bilimlerden farklı olarak, evrenin detaylı açıklamalarını yapmaktan ziyade, Hakikat bilgisinin semboller ve illüstrasyonlar aracılığıyla kodlanmasını esas alır. Simyagerlerin bu metodolojisi şu olguya dayanır:
Hakikat’i yaşayarak tecrübe eden İnsan, daha sonra bu Sembol’lerin hangi İmge’lerin remzi olduğunu keşfedebilecek, sezgileri aracılığıyla metinlerde gizlenen sırların bilgisini keşfedebilecektir. Böylece herkesin bakabildiği sembol ve illüstrasyonlarda, Okuyucu Hakikat’in iz-düşümünü görecektir. Simyevi metinler onun için bir hatırlatı/zikr aracı olacaktır.
“Simya” kelimesinin anlamında derinleşebilmemiz için, belki de ufkumuzu Antik dünyaya doğru genişletmemiz gerekir. Teknoloji günümüz kadar kapsamlı değil. Niceliksel Anlatı’lardan ziyade, Niteliksel Anlatı’lar daha yaygın. Bu sebepten, Evren’in ve Tanrı’nın işleri ölçüme ve deneye dayalı metodlardan ziyade, betimleme ve benzetime dayalı metodlar kullanılarak anlatılmakta.
Nitelik ve Nicelik, birbirinden ayrılamaz Bir BÜTÜN olmakla birlikte, Zaman’ın ruhu gereği İnsan algısının odağı birinden ötekine kaymıştır. Halbuki Hakikat, ancak bu iki kutbun birlikte zikredilmesi ile İnsan tarafından özümsenebilir. Betim ve benzetimin odakta olduğu geçmiş çağlarda; Anlatı’lar İnsanların hislerine hitap edip, duygusal ihtiyaçlarını tatmin etmekte daha başarılı iken, ölçüm ve deney eksiği zamanla batıl inançların gelişmesine yol açmıştır. Batıl inançlarla mücadele/cihad eden bilim insanlarının fedakarlıkları ve çabaları sonucu, Çağların Anlatısı giderek ölçüm ve deneye yönelik gelişme göstermiştir. Orta Çağ dönemlerinde Nitelik ve Nicelik’e yönelen odağın dengelendiğini görürüz. Sonrasında ise, günümüzde de görüldüğü üzere Nicelik Nitelik’i giderek daha çok baskılamıştır. Günümüzde, bu sebepten, hikayelerden çok sayıların konuşturulduğunu görürüz.
Simya, Nicelik ve Nitelik’i dengeler. Felsefe’yi, Bilim’i, Sanat’ı, Edebiyat’ı aynı potada eritir ve Çağlar Ötesi bir Anlatı meydana getirir. Sayıları Hikayelere bağlar, onlara anlam katar. Hikayeleri ise madde üzerinden gösterir, onları Yeryüzü’ne (maddesel âleme) indirir. Süreci Sembol ve İmgeler aracılığıyla yazıya döker. Böylece ehil olmayan kimselerin Ezoterik bilgiye olan erişimini doğal yollarla, zorbalığa başvurmadan kısıtlar. Aslen Tevhid’i, Birlik’i İlke edinir. İlimlerin birliği, zıt kutupların birliğini, Niteliğin ve Niceliğin birliğini, Göklerin ve Yerlerin BİR oluşunu zikreder. Göklerin ve Yerlerin merkezine İnsan’ı koyar. İnsanın manevî, ahlakî, entelektüel, fiziksel/maddi gelişimini ve mükemmelleşmesini İş edinir. Bu bağlamda, dönüşen de dönüştüren de Simyager’dir.
31.12.2022