Giriş
Her Mit bir Masaldır. Her Masal ise gerçeğe işaret eden bir hikayedir.
Bu yazıyı yazdığım gün, canım bir masal dinlemek istemişti. Varlığa dair, yaradılışa dair, bir çocuğa anlatabilecek bir masal… Bana masal okuyan olmadığı ve her masalı beğenmediğim için, kendime bir masal anlatayım/yazayım dedim.
Yıldırımın Kendisi
Yıldırımım kendisi olan Zeus, gün içinde bir gün, saflığından sıkılmış. Yıldırımın kendisi o kadar safmış ki, kendisinden başka kimsesi yokmuş. Hiçbir şey görmemiş, hiçbir anısı yokmuş, hiçbir şey duymamış, hiçbir şeyin kokusunu ve tadını almamış, hiçbir şeye dokunmamış. Göremezmiş; çünkü görebilmek için bir gören bir de görünen gerekir. Böylece O, kendisinde başka kimsesi olmayan, kendisini ikiye bölmüş; adlarını ise:
Aydınlık ve Karanlık,
Gök ve Yer,
Hava ve Toprak,
Erkek ve Dişi,
Ama en önemlisi,
Ben ve Sen;
koymuş.
İkiyi tekrar ikiye bölmüş,
Dört’ü yaratmış:
İlk İki’den farklı olarak,
Bunlar yerlerinde Sabit değil imiş;
Böylece bunlar Sürekli, İlk İki arasında
Akar halde yaratılmış.
Akanların yaratılması ile, artık Sabitler birbirine akarak dönüşür hale gelmiş. Ufak bir detay: Dönüşmek, Dön-mek kökünden doğar. O gün bu gündür; Dönerek Akmak için Dans Etmek, deriz. Böylece Zeus, Dans’ı yaratmış. Artık Dönüşenler akar ve Akanlar dönüşür hale gelmiştir.
Zeus, Dans’ı ve Dans Eden Çiftleri sever.
[19.03.2022]