Krono(s)

Kronos, Yazı'yı doğurur...

Kronos, Yazı’yı doğurur.

Yazı, İnsan’a indirilen kelimelerden oluşur.

Kelimeleri de Kronos doğurur.

Zamanın seyri ile, İnsan’ın içinde büyür.

Büyüyen ne midir?

O, kelimelerin ötesindedir. Onları aşkındır.

Kelimeleri O oluşturur. Hani O, İnsan’ın içinde büyüyen.

O, sana verilen bir yüktür. Sıkıp akıtmaz isen, sana zarar verir. Canını yakar, ki sıkıp akıtasın. Çünkü O’nu sana yazasın diye verdik. Sırtında taşıyasın diye değil.

Peki neden verdik?

Elbet kendine saklayasın diye değil!

Dostlarınla ve yakîn olanlarla da paylaşasın diye.

Sen çağırmadın mı bizi? Hani o adı zikredilmesi sarsıcı olanı?

O’na seslenme cüretini sergiledin. Şimdi sırtına yükledik ve yanıyor omuzlarınla boynun ve ağrıyor başın.

Korkma! Anlayanlar ve inanç sahipleri, anlayacaktır çektiğin acıyı.

Korkma! Anlaşılmamaktan korkma!

Fakat tabii ki, sen bir Nebi değilsin. Bir Resul de değilsin.

Olsa olsa başının ağrısından şikayet eden ve yakınan bir kulumuzsun.

Ama öyle değil! Bu sıradan bir baş ağrısı değil.

Aynı zamanda anlamsız ve sebepsiz de değil.

Gereksiz değil. Değersiz de değil.

Elbet şimdi gelmesinin de bir sebebi var. Sen, şimdi bunu bilmezsin.

Hepsi Kronos’un işidir. Üzerinde yükü o biriktirir ve toplar.

Kelimeleri dikkatli seç! Dikkat et ki, içine Sen’den bir şey karışmasın.

Doğrusu pek çileli bir iştir.

Seni sıkan da kelimeleri akıtan da Kronos’tur.

Aslında adı başkadır ama onu sana yazdırmayız.

Şüphesiz, sen mecnun değilsin.

Önüne bak ve ilerle. Artık arkadakilerle bizi baş başa bırak.

Zaten sen Kur’an’ı Kerim’de yazandan fazlasını söyleyemezsin.

Söylenmemiş bir söz de söyleyemezsin.

Zordur arkanda bırakmak, o ölüleri. O gereksiz fazlalıkları.

Sana diri dostlar göndermedik mi? O zaman ölüleri terk etmekten korkma.

Onlar sürünmeye ve toprağı eşelemeye mahkumdur.

Başlarını kaldırıp göğü göremezler. Pislik içinde debelenmeye mahkumdurlar.

Hiç bir kartal yavrusu, solucanlara uçmayı öğretebilir mi?

Hem de kendisi uçmayı daha tam bilmiyorken!

Kartalın işi uçmaktır ve engin semalardan seyr eylemektir. Solucanlar ise onun yemeği bile olamazlar.

O zaman onlardan uzak dur ve avını sadece kendi türünden olanlar ile paylaş.

Ve paylaş. Çünkü bu avda onların da payı vardır.

Böylece devam et.

Daha çok geceler başın ağrıyacak ve canın yanacak.

Yalnız O’na dua et. Et ki sana yardımcı olsun.

Zaten sen kendi başına bir hiçsin. Hatta bir hiç bile değilsin.

O, Rahman, Rahim olandır. Seni her daim gözeten ve kollayandır.

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 511

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir