Protagoras, Sokrates ile sofist Protagoras’ın karşılıklı sohbetini anlatmaktadır. Sohbetten ziyade, belki de tartışma demek daha doğru olabilir. Keza Sokrates’in bir “filozof“, Protagoras’ın ise bir “sofist” olması sebebiyle anlaşmazlık yaşamaktadırlar.
Sokrates kısa soru-cevap şeklinde diyaloglar aracılığı ile konuyu, bir yandan kanıtlayarak incelerken, Protagoras ise konuyu dallandırıp dolandırarak ve demagoji yaparak konuşuyor. Protagoras’ın konuşması için “safsata” diyebiliriz açıkçası.
Hikaye şöyle başlar: Sokrates’in arkadaşı Hippokrates (doktor olan değil) Protagoras’ın öğrencisi olmak ister ve Protagras’ın şehre geldiğini öğrenince, Sokrates’ten kendisini Protagoras ile tanıştırmasını ister.
Arkadaşının bu durumu hakkında endişelenen Sokrates, Protagoras ile yaptığı konuşma ile aslında Protagoras ve onun gibi diğer sofistlerin nasıl hilebazlar olduğu, para ve çıkar düşkünü olduklarını, aslında gerçek manada bilge olmadıklarını ve insanları kandırdıklarını gözler önüne seriyor.
Diyalog genel olarak, Sokrates’in arkadaşına Protagoras’ın cehaletini göstermesi üzere ilerliyor.
Bu kitap Sokrates’in yaşadığı dönemin anlaşılması açısından oldukça önemli bir kitap. Kitap, Protagoras’tan kaynaklı, bir miktar kelime oyunu içeriyor fakat alt metinlerdeki açıklamaları okursanız anlaşılıyor mevzu. Yine de bu açıdan, gene Protagaros’ın kendisi yüzünden, biraz yorucu.
