Âlem İnsan’da, İnsan Âlem’de sırlıdır. “Saklı” demek istemedim, keza gayet aşikârdır. Bir Sebep olmasa idi, Allah halk etmezdi. “Şüphesiz, O sebepsiz yere yaratmamıştır” ve “O, bu gibi nitelemelerden Münezzeh’tir”.
	
	Aramızda Şahit ve Vekil olarak Allah yeter.
	
	Kelimelerin mânâsını unutmuşuz
	
	Diyebiliriz ki, bu kısa metin şu soruyu anlatır: “Ne ettik de, Allah bizi şeytan ile belâlandırdı?" Şüphesiz ki Allah, Adil'dir ve kimseye zulmetmez.
	
	İnsanı İnsan yapan üslûbudur.
	
	O zaman, şunu anla; zorluk beşeriyyete özgüdür, Allah için zorluk yoktur, “ol, der oldurur”.
	
	"Şüphesiz Allah, bir toplumu değiştirmez, (onlar kendi) nefislerini değiştirmedikleri müddetçe."
	
	Kur’an, “sizi tanışasınız diye kavimler olarak halk ettik” der. Demek ki, her kavmin, diğer dünya toplumlarını/medeniyetlerini tanımak gibi bir sorumluluğu da bulunur. 
	
	Uyumlu Üçlü’nün en güzel örnekleri Rab/Nebî/Velî ve Baba/Ana/Oğul’dur. Hakk İsmi hepsini kuşatır.
	
	Kaybolanların bir rehber araması gibi, o Rehber de kaybolmuşlar arasında bir ümit (eden) arar.