İlim gerçekte bir şeyleri ezberlemek değil, fakat Tek-Bir Kuvvet ile, yani Hakk’ın Kudret’i ile tanışıklık/bilişiklik kurmaktır. Bu, her şeye Şekl’ini veren kuvvet olduğu, yani Yaratıcı Kudret olduğu için, onunla kurulan tanışıklık, Bilgi’yi Benlik’te yeniden yaratır. Bu bakımdan İlim, statik/sabit kalıpları ve sözleri ezberlemek değildir. O, Kelime’leri açığa çıkaran mânâyı özümseme ve buna Şekil verme işidir. Bir bakıma Sanat’a benzer; sadece birisinde mânâ Kalem ile Resim’e aktarılır, diğerindeyse Yazı’ya.
Mânânın aktığı formlar değişsse de mânâ, mânâdır, ne ise odur. Kaynak’ı ise Bir’dir ve İnsan onu Hakk’ın Kudret’inden miras alır. İşte bu O’ndan Gelen’i, gene O’nun için harcayan (infâk eden), Allah’ı Vekil edinmiş olur. O’ndan Gelen’i, O’na, O’nun için, O’nun üzerinden, iletmiş olur. Bu da hakiki İletişim’in esâsını oluşturur.
04.07.2024