Yıldızların İlmi ve Falcılığı (Arasındaki Fark)

Âlim, “işaret”leri okuyarak, İşaret Edilen’in ne olduğunu anlamaya çalışır; yani Ayet’ler üzerinden Rabb’inin Yaradılış’a/Yaradılan’a nasıl yol gösterdiğini okur.

Âlim Arketipi ve Falcı Arketipi’nden bahsetmiştik. Kısaca; Âlim “Yaradan Rabbi’nin adı ile okuyan”dır (Alak/1); Falcı ise “olmamış-olanın hayalini kuran”dır, yani sadece Hayal’de tesis edilebilen Gelecek’in (hayalini).

Âlim, “işaret”leri okuyarak, İşaret Edilen’in ne olduğunu anlamaya çalışır; yani Ayet’ler üzerinden (ayet, “işaret” demektir) Rabb’inin Yaradılış’a/Yaradılan’a nasıl yol gösterdiğini okur. “İşaretler”, Yol’un işaretleridir; dolayısıyla “İşaret’leri okuyan, Yol’u yürür” ve ancak Yol’u yürüyen İşaret’leri okuyabilir. Rabb-i Has’ının o (Rabbi olduğu) varlığa gösterdiği yol, aslında o varlığın Kader’idir. Mesela, bir çınar tohumunun kaderi ne olabilir? Âlim, çınar tohumunun özünde Çınar olduğunu bilen/okuyan Kişi’dir. O zaman Âlim, “Bu bir Çınar olacak” derse ve gelecek zaman takısı kullanarak cümle kurarsa, bu aslında Gelecek’i bilmek anlamına gelmez; o varlığın ne olduğunu bilmek anlamına gelir. Âlim, “su 100 celcius derecede kaynar” derse, kâhinlik/falcılık etmiş olmaz herhalde, değil mi? Bu, suyun Kader’idir (daha doğrusu Kader’inin bir “yönü”dür), yani onun varlığını tesis eden bir Ölçüdür.

Yani Âlim şunu der: Bu bir Çınar Tohumu’dur, bu yüzden kaderi Çınar Ağacı olmaktır. Muhammedî Gelenek’te, özellikle Tohum’a değinmek önemlidir, çünkü eskiler (ataların diyaneti) Yaratıcı Köken’e değinmeden Gelecek hakkında tahminlerde bulunmayı alışkanlık edinmişlerdi. Yaratıcı Köken yok sayıldığı zaman, onun yerini Zihin’de Kişi’nin heva ve hevesleri ikame eder. Dolayısıyla, Rububiyyet Kompleksi’ne kapılan Falcı’lar, esasen kendi heva ve heveslerinin “gelecek hayalleri”ne yansımasını görürler.

Toparlayacak olursak… İlim, varlığın “şu anki ne’liğini” anlamaktır/okumaktır. Vehim ise “asılsız-hayal” kurmaktır. Burada, “hayal kurmanın” değil, “asılsız-hayal kurmanın” problemi meydana getirdiğini vurgulayalım; yani Asıl yerine ikame edilen heva ve heveslerin.

Asıl-Yaratıcı-Köken, Orijinal Yaratıcı’dır, Allah’tır.

11.09.2025

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 644

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir