Akıp Giden (Bir Gemi)

O zaman, şunu anla; zorluk beşeriyyete özgüdür, Allah için zorluk yoktur, “ol, der oldurur”.

Şüphesiz Göklerin ve Arz’ın yaradılışında ve gece ile gündüzün hilafetinde (birbirinden sonra gelişinde) ve insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide ve Allah’ın gökten su indirip, onunla öldükten sonra Arz’a hayat vermesinde ve orada her çeşit yürüyen (canlıyı) yaymasında ve rüzgârın yönlendirilmesinde ve itaat ettirdiği bulutların yer ile gök arasında hareket ettirilmesinde akleden bir toplum için birçok ayetler vardır.

Bakara Suresi 164. Ayet

Bir keresinde, kendisini benimle kıyaslamaya meraklı bir arkadaşım bana şöyle bir soru sormuştu: “Kaç kere bunun pratiğini yaptın?” Kendi vehminden kaynaklı rekabet anlayışından ötürü, neden benim kadar ilerleme kaydetmediğini anlayamıyordu; keza bir (“büyüme” değil de) “ilerleme” arıyordu.

Şüphesiz, çaba gerek maddi gerek manevi nimetlerin nasibi için olmazsa olmazdır. Fakat bir de, sürekli “çaba sarfedip” aşama kaydedemeyenler vardır. Ne hikmetse bunlar, biraz nefes alıp, ne yaptıkları hakkında tefekkür etmeyi düşünmezler. Keza o zaman, “çabalamayı bırakmış” olurlardı (yani bunu vehmederlerdi), ki bu nefslerinin kabul etmekte zorlandığı bir şeydir.

Acep, asıl önemli olan Yolculuk mudur, yoksa ben’im “faal/aktif/kuvvetli” hissetmem midir? Yürüyen, gemidekine sitem eder: “Ben bu kadar yoruldum, Sen ise yorulmadan yol almaktasın!”

Ey iman edenler, iman edin…

Nisa Suresi 136. Ayet

Aslında, iki bakış açısı bulunur (ve ikisi de haktır); biri inanç’a, diğeri imân’a karşılık gelir. Birincisinde kul der ki, “Ben ibadetimle Allah’a yol almaktayım.” Şüphesiz bu doğrudur, yanlıştır diyemeyiz. Bir diğer kul ise der ki, “Ey Allah’ım, bana Seyir ettiren (Sana hamdolsun) Sen’sin.” Ayette (Hac/65) denildiği gibi, “…ve gemiler denizde O’nun emri ile seyir eder…”, yani (başka bir ifade ile) “sizi gemilerde seyir ettiren O’dur”.

Allah’ın, yeryüzünde olanları size boyun eğdirdiğini görmedin mi? Ve gemiler denizde O’nun emri ile akıp gider. Yeryüzüne düşmesin diye Göğü iradesiyle O tutuyor. Şüphesiz Allah, Rauf (Çok Şefkatli) Rahim’dir (Rahmeti Kesintisiz’dir).

Hac Suresi 65. Ayet

Aradaki fark Ebediyet’e (Sonsuzluk’a) imandır. Arkadaşım bana sorduğunda, bir miktar/nicelik söylemedim, çünkü (1) unutmuştum ve (2) saymayı bırakmıştım. Keza Allah’a, Sonsuz’a rücu edersek görürüz ki; Lütuf, Latif olan Allah’ındır. Allah’ın Sonsuz lütfunu mu saymaya çalışıyorsun? Hani, Tecellî O’na ait değil miydi? Yoksa yorgunluğun nefsine hoş geliyor da, o yüzden mi gemide dinleneni kınıyorsun?

Şüphesiz, Zâtı’nın lütuflarını izhâr eden Zâhir olan Gânî olan Allah’tır. Fakat sen diyorsun ki, “çabalıyorum, olmuyor”; mesela “neden olmuyor” demiyorsun. Allah’a rücu etmiyorsun. Öyle olsa, şunu derdin: “Neden Allah buradan tecellî etmiyor?”, yani “Hangi varoluş koşulları gerçekleşmedi?”.

O zaman, şunu anla; zorluk beşeriyyete özgüdür, Allah için zorluk yoktur, “ol der oldurur”. Ayette (Müzemmil/20) dediği gibi, “Kur’an’dan sana kolay geleni oku”; çünkü Nehir’in en kolay yoldan akması gibi, Allah’ın da (Vahy’i ile belirttiği gibi) Sen’in Ruh’undan mûradı budur. Emr’i budur. Bu aynı zamanda huzur, mutluluk, sükûnet ve sekinet yoludur. O zaman artık Sadr’ından südûr edeni yaz. Lao-Tzu’nun da dediği gibi, “Yapmadan yap.” Tecellînin hakkını Allah’a teslim et.

Şüphesiz çabalarınız çeşit çeşittir
Fakat kim verir ve takva sahibi olursa
Ve güzeli tasdik ederse
Ona en kolayı kolaylaştırırız
Ve fakat kim cimrilik eder de kendisini müstağni görürse
Ve güzeli yalanlarsa
Ona en zoru kolaylaştırırız
Ve düştüğü zaman malı ona yarar sağlamaz
Şüphesiz doğru yolu göstermek Biz’e aittir
Ve şüphesiz İlk de Son da Bizimdir

Leyl Suresi 4-13. Ayetler

09.05.2025

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 590

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir