Zât’ın Zikri

Rüya’da, misal… Hakk’ın ilham ettiği hakikatini, o rüyayı olduğu/görüldüğü gibi yazmadan, bu İlham’ı nasıl Yazı’ya aktarabiliriz?

Rüyayı anlatmadan, rüyayı nasıl yazabiliriz? Ya da rüyayı yazmadan, nasıl anlatabiliriz?

Yani… Rüya’da, misal… Hakk’ın ilham ettiği hakikatini, o rüyayı olduğu/görüldüğü gibi yazmadan, bu İlham’ı nasıl Yazı’ya aktarabiliriz? Çetin bir mesele!

Esasen, Nebevî Vahiy ile de alakalı (olan) bu mesele, bir Tevhid meselesidir. Keza, şöyle ki; Rüya Âlemi ile Şehadet Âlemi aynı İlâhî İlke’lere tâbidir. Yani, ikisi de bu İlke’lerin tecellîsi konumundadır.

Marifet de burada devreye giriyor: Âlemlere rahmet olan Kur’an’î Tecelli’de, Kelâm’da. Öyle ki; Dil, Âlem’leri aynı İlke’lerde buluşturmanın yoludur. Bu sebepten, Hz. İsa için Hakk, onun “Allah’ın kelimesi ve ruhu” olduğunu buyuruyor. Dikkat edelim, buradaki incelik İsa’nın Cem Makamı’nda bulunuşudur. O, Âlem’lerin birliğini (cem’ini) idrâki ile, Allah’ın Kelâm ve Ruh (isimlerinin bir) tecellisidir.

Bu makam üzre, Rüya’nın İlham’ını yazmanın bir yolu, Şehadet Âlemi’nin de bir rüya olduğu idrâki üzerinden, bu dünyadan (Şehadet Âlemi’nden) teşbihi örnekler bularak İlham’ı anlatmaktır. Burada meselenin esası, “rüyada görülen” ile “şehadet edilen”in aynı İlke’ye tâbî olmalarıdır. Bu ikisinin arasındaki tek fark, iki Âlem’in meydana getirdiği özel varoluş koşullarının farkıdır; ki bunlar da İlke’ye göreceli olarak belirlenir.

Bunu anlatmanın daha ileri düzeyi, gene “rüyada görülen” ile “burada şehadet edilen”in aynı Zât’ın bir zikri olduğu idrakidir. Kur’an’î Vahiy, sıfırdan başlayarak, okunuşu ile birlikte yazılır ve yazılışı ile birlikte okunur. Bu sebepten mükemmel ve eksiksizdir. İlâhî Vahy’i zikreden Zat, Ahad, Samed’dir. Tecellîsi ile Kelâm’ı aynı bir-şey’dir. “Ol der oldurur” (“Kün fe yekün”), “ve o âlemler için bir zikirden başka bir şey değildir” (“ve mâ hüve illâ zikrun lil âlemin”).

03.03.2025

Emin Ali Ertenü
Emin Ali Ertenü
Articles: 590

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir