Âşık olduğunu görememenin sancısına ve ağırlığına kim dayanabilir? Kimse! O zaman bu ağırlığı taşıyan, ancak Kendisi’nden başka İlah olmayan Allah’tır. Bu muazzam yoğunluğa dayanak olan ise, O’nun tecellîsi olarak Hakk’tır ve tam da bu yüzden Hakk adını almıştır.
Zaman getirir ve götürür, buluşturur ve ayırır. Derin-uyku-hâli ile remzedilen Zaman’ın Başlangıç’ında bile bir Sen ve bir Ben vardır. Burada hâlen bir Ben-lik ihtimâli bulunur. Bundan sonraki aşama ise Ben-demek-ihtimâlinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu durumda, Kendilik’e geri dönmüş olan varlık, her türlü tecelli imkânını Hakk’a iade ederek O’nda ifnâ olur. Artık, gerçekten beşerî varlıktan söz edemeyiz; ve onun yok oluşu (fenâ buluşu) ile geriye kalan sadece Hakk’tır. Daha doğrusu, Mutlak Var Olan zaten hep O’dur; demek ki sadece vehim (“Ben”) yok olmuştur.
26.09.2024