Siz, hiç, cehennemi gördünüz mü rüyalarınızda? Upuzun, hiç bitmeyecek gibi gelen; neden burada olduğunuzu ve nereden geldiğinizi, rüya karakterlerine sorduğunuz, rüyalar… Fakat sonuçta, rüyanız bitti ve uyandınız; Tanrı sizi ve beni uyandırdı, ve daha büyük başka bir rüyada buluşturdu. Bize kabuslarımızla yüzleşmek ve kabuslarıyla yüzleşen bir kahraman olmak için, bir fırsat daha verdi. Karanlığı ışığın kılıcıyla kesmek ve Yenilmez Güneş’i [Sol Invictus] doğurmak için.
Doğrusu, rüyalar ve davranışlar, anlaşılmadığı takdirde kendilerini tekrara meyillidir. Bir kâbus nesnesini reddedişimiz, onu diri tutan şeydir. Bizim kendi kendimize inkâr ettiğimiz acımız ve kederimiz, psikolojik bastırma ve yansıtma süreçleriyle açıklanabilecek biçimde, kendi inkarımızın karanlığında bizi avlar-kovalar.
Korktuğumuz şey kendi korkularımızdır; ve kabusların gerçek trajedisi, onların bize ait olduğu gerçeğinde yatar. İblis, benim kendime ettiğim işkencenin, nefsime ettiğim zulmün sonucu olarak, boşalan İç’imden çıkan, Dış’sallaşmamın adıdır. O, benim “Değersizlik İddiam”dır, İnsanlık’ımın (Adem’in) değersizliğini öne süren argümanın adıdır. O, Tanrı’nın mutlaka yanlışlayacağını beyan ettiği argümandır.
(Allah “Ol” diyerek oldurduğu için, her varlık onun belirlenim kazanmış bir argümanı ve Söz’ü olarak düşünülebilir. Yani Varlık’ın Söz’üdür [Logos’tur]. Bunların zuhuru ise gene Hakk’ın belirlediği varoluş koşullarına göre gerçekleşir.)
Doğrusu şu ki, kabusların da yaratıcısı Hakk’tır. Ve ben Karanlığı ve Geceyi de görmek isterim; çünkü ümidin Ateş’inin değeri en çok o zaman bilinir ve Yıldızlar’ı en çok yolunu kaybedenler seyreder. İşte bunlar, bana İnsanlık’ımı hatırlatan ve değerini bilmemi sağlayan şeylerdir. Bu yüzden Hakk onlara da değer verir.
Bu çeşitli değerlerin ve değişkenlerin görülmesi, yazılması, analizi ve çözümlenmesi İnsan’da Bilincin İnşası’nı meydana getirir. Bu dönüşümün kemâle ermesi ise, ancak gönüllerin mimarı olan, ve değersiz (nefs) malzemesini (Ruh’un) altın misali ışık saçan saflığa dönüştüren, Ruh’un Simyager’i olan İnsan-ı Kâmil’ler sayesinde mümkündür.
Bununla birlikte bilim/sanat/felsefe/psikoloji/teoloji de insanın akıl sağlığını kazanmasında ve iyileşmesinde azımsanamayacak faydalar sağlar.
Yaklaşık tarih – 11.08.2024