Bu yazı, Uyku Zamanı yazısı ve Çocuk Aklı alt kategorisi için bir giriş yazısı olarak yazılmıştır.
Çocukken söylemek istediğim ama söyleyemediğim şeyler vardı. Hep oldu. Gördüklerimi söyleyemedim, duyduklarımı söyleyemedim, hissettiklerimi söyleyemedim…
Bunun sebebinin, çocukluk yaşlarımda sözlü ifade becerimin yeterince gelişmemiş olması olduğunu düşünüyorum. Ters bir bakış atmak bile gelmezdi elimden. Yüz ifadem de halen sakin ve saf idi çünkü.
Zihnimde kelimeler canlanmazdı. Sadece öylece bakardım suratlarına, konuşamayarak. Sonra, hatırladığım kadarıyla, başka şeylere dikkatimi yöneltirdim. Nasıl olsa anlamayacaklar, diyerek.
Çocukkenki ifade becerim düşük olduğu için de, Yetişkinler’e anlatamazdım aklımdan geçenleri. Yetişkinler de sanırdı ki, düşünemezdim.
Çocukken kendi kendime verdiğim sözler oldu. Bunların üzerimdeki etkisi halen, 1-2 kişi hariç her insan evladının etkisinden baskındır.
Bu sözlerden biri şöyle idi: “Büyüyünce size anlatacağım! Çocuk olduğum için dinlemediniz beni. Büyüdüğümde ise artık bahaneniz kalmayacak!”
Kulağa komik geliyor değil mi?
Ne yazık ki, bence hiç komik değil…
Sanırsam bu yeminimin üzerinden yaklaşık 14 sene geçti. (Evet, oldukça inatçıyımdır).
Tüm yazılarım, bu yeminim için naçizane bir çabadır. Dünyayı tekrar “çocuk aklı” ile görebilmek için…
Fakat bu sefer, isimleri öğretilmiş olarak…